GELENEKSEL DİN

GELENEKSEL DİN TELAKKİSİ

VAN 23.11.2016 10:35:40 0
GELENEKSEL DİN
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

GELENEKSEL DİN


<> Bir şeyi yaşanmaz kılmanın ve insanları ondan uzak tutmanın en akılcı yolu onu zorlaştırmaktır. Dini hayatın her alanına karışan, binlerce teknik detayı olan son derece kompleks bir sisteme çevirdiler. Oysa din apaçık bir öğüttür, büyük bir haberdir sadece! Allah, ölüm ve hesap var! Doğru inanın, kulluk edin ve iyi yaşayın haberi! "İman edenler ile yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir" (Maide 99) diyen bir Allah sıra müslümanlara gelince bunca cilt şey istemiş olabilir mi? <>


GELENEKSEL DİN TELAKKİSİ

Adına müslüman denilen bizler İslam dediğimiz bir dine mensubuz! 

İçinde namazlar, oruçlar, kandiller, haclar, sadakalar, evliyalar, tarikat ve mezhepler vs. olan bir dine... 

Peki adına kısaca geleneksel İslam ve müslümanlık diyebileceğimiz bu inanç yapısı Allah'ın bize yolladığı son hak kitap olan Kur'ana ne kadar uyuyor? 

Malum, Kur'anda bulunmayan mevlit, mezhep, tarikat, tasavvuf gibi daha nice yapı ve uygulama bugün İslam dediğimiz inancın çatısı altında bulunuyor. Çünkü geleneksel İslam dini sadece Kur'andan ibaret görmüyor. Kur'an harici bazı kaynakları da din sayıyor.

Bu nasıl mümkün oluyor peki? Bu anlayış Kur'ana uygun mudur yoksa değil midir? Bu anlayış nereden ve nasıl kaynaklanıyor? Gerçekten de din sadece Kur'an ile sınırlı değil midir? Öyleyse İslam dediğimiz din tam olarak nedir?

Bu soruyu sorduğumuzda karşımıza "Geleneksel İslam anlayışında dinin kaynağı nedir" şeklinde bir başka soru çıkıyor. 

Evet... Geleneksel İslamda dinin kaynağı nedir? 

Geleneksel İslamda din vahiy + rivayet + ulema görüşleri yani zan olmak üzere üç temel kaynağa dayanıyor. 

Daha doğru bir anlatımla geleneksel dinin üç temel dayanağı bulunuyor. Gerçekten de Kur'ana müracaat ettiğimizde bu böyle midir? Allah'ın son ilahi mesajı bu hususta ne der bize? Dinde üç ayrı kaynak, dolayısı ile de üç ayrı söz sahibi mi vardır yoksa dinde tek söz sahibi Allah mıdır?

Bu yaygın geleneksel dini telakkide din deyince bu üç kaynağın ortaklaşa söz sahibi olduğu müşterek bir yapıyı anlıyoruz. Kısacası algılanan dinde üç söz sahibi vardır. Bu üç söz sahibi de dinde hüküm koyma, din tesis etme hak ve yetkisine sahiptir. 

"Allah der ki..." dendiğinde dinde Allah söz söylemektedir. 

"Peygamberimiz buyurdu ki" dendiğinde de elçinin din kabul edilen sözlerinden ya da elçiye isnat edilen uygulamalarından bahsedilir. 

"Bu konuda ulemanın görüşü şudur..." vs. tabirini duyduğumuzda sözkonusu alim görüşleri de dinin bir parçası demektir. 

Yaşadığımız geleneksel dindeki tüm inanışlar, kabuller ve uygulamalar temel olarak ya Kur'anın ya elçiye isnat edilen rivayetlerin ya da ulemanın görüşlerinin ürünüdür.

Peki dinin kaynağını üçleyen bu telakki (teslis inancı) son indirilen kitaba ne kadar uygundur? 

Diğer bölümlerde belli başlıklar altında ve ayrıntıya girerek sizleri detayda boğmadan bu mühim sorunun cevaplarını arayacağız! Bunu yaparken doğal olarak Kur'an-ı Kerimi dayanak alacağız.

Şüphesiz ki en doğrusunu sadece Allah bilir!