“ Biz şehir çocuğuyuz, siz suvağ yetimisiziniz”

“ Biz şehir çocuğuyuz, siz suvağ yetimisiziniz”

VAN 18.10.2025 21:22:00 0
“ Biz şehir çocuğuyuz, siz suvağ yetimisiziniz”
Tarih: 18.10.2025 21:24 Güncelleme: 18.10.2025 21:24

 

1980’li yıllara kadar Van’ın çarşı merkezi Cumhuriyet caddesinin yalnızca sağ ve sol tarafında bir kaç sokak iş yeriyle sınırlıydı. Şirin küçük bir şehirdi Van.

Beşyoldan Kazım Karabekir/ Maraş caddesi başlangıcına kadar olan çarşı alış verişin olduğu tek yerdi. Eski Devlet hastanesine giden cadde, Sıhke, Kazım Karabekir/Maraş, İskele, Sıhke, Hastane caddelerinin etrafında sıralı iki ve tek katlı Van evleri bulunmaktaydı. Sınırlı sayıda 4-5 katlı apartman vardı.

Belediye otobüslerinin, minibüslerin sayısı ise iki elin parmakları kadardı. Taksi ve paytona binmek zaten lükstü. Erek, Şabaniye, Şamranaltı, Hacıbekir, İskele, Hatuniye gibi mahalleler uzak olduğundan gelip gitmek zordu. İşi ve imkânı olanlar çarşı merkezine gelebiliyordu.

Kimsenin kökeninin, geçmişinin merak edilmediği, sorgulamadığı, herkesin her kesimden yakın arkadaşının dostunun, komşusunun olduğu yani insani değerlerin önemsendiği dönemlerdi.

Van’ın yeşilliklerle bezendiği, taşıt sayısının az olduğu, trafik diye bir sorununun yaşanmadığı, betonlaşmanın olmadığı bu yıllarda Van’ın insanı renkli mizah örnekleri verirdi.

İnsanlar arasında fıkra, espri, şakalaşmalar ekmek su gibi yaşamın parçasıydı. Yapılan şakalara hoşgörüyle gülmekle kalınmaz bunlar daha sonra sohbetlerde anlatılarak kuşaktan kuşağa aktarılırdı. Alınma kırılma olmazdı.

1950’lerden günümüze kadar gelen güldüren şakalaşmayı emekli Vanlı hakim, yazar, şair, keman ustası ağabeyimiz Haşmet Sırrı Akşener’den dinlemiştim.

Van’ımızın başarılı futbolcularından (komşumuz) Ereksporlu, namıdiğer Macar Şemo (Yalçın Sümer), Haşmet Sırrı Akşener’in Tepebaşı’ndan mahallelisi yakın arkadaşıdır. Evleri şehir merkezinde olan iki arkadaş Beşyol’da önünden Eski Yengi kehrizinin aktığı, söğüt ağacının dallarının gölgelik yaptığı, tahta masa sandalyeleri, kömürlü tunç çay kazanlarıyla İstanbul kahvehanesini andıran Adil Ağar’ın kahvesinde oturmaktalar. Çaylarını yudumlarken arkadaşlarından biri yanlarına gelir oturur. Sohbet, hoş beş derken zaman su gibi akar. Şabaniye (Ğaraba) mahallesinde oturan arkadaşları geç olduğunu gitmesi gerektiğini söyler izin ister ama istediğine de pişman olur. Bu durumu değerlendiren yetenekli futbolcu olmanın yanında mizah yeteneği de olan Yalçın Sümer arkadaşına Van şivesiyle tarihe geçecek mizahi gol atar:

“ Vılen oğlum, siz çarşıyı ancak bayram arifelerinde, berbere, hamama, terziye babanınız getirirken görebilirsiniz. Bizim evimiz çarşıda sayılır. Canımızın istediği zaman eve gideriz geliriz. Aramızda fark var, kendini bizimle bir etme. Biz şehir çocuğuyuz. Siz suvağ (sokak) yetimisiziniz “ der ve kahkahayı patlatır.

Şehirde yerleşik bulunmayı ve şehirde olup bitene, sosyal kültürel olaylara yakın olmayı vurgulayan “Biz şehir çocuğuyuz, siz suvağ yetimisiziniz” sözü yarım asrı aşkındır tebessümle anlatılır. Bu veciz ifade Vanlılar arasında hala kullanılır.

GAZETECİ İKRAM KALİ'NİN YAZISI