Sabah saatlerinde Van’a gelen Bakan Tunç, Ferit Melen Havalimanı'nda Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ozan Balcı, Van Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Emirşah Baştoğ, Van Cumhuriyet Başsavcı Harun Karahan, AK Parti Van İl Başkanı Abdulahat Arvas ve MHP Van İl Başkanı Salih Güngöralp tarafından karşılandı.
Bakan Tunç, buradan Cuma namazı için Hüsrev Paşa Camiine geçti. Daha sonra Van Valiliğe gelerek Şeref Defteri'ni imzalayan Tunç, burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“İLK BULGULARA GÖRE SUDA BOĞULMA ŞEKLİNDE ADLİ TIP RAPORU SÖZ KONUSU”
Van Gölü’nde kaybolduktan sonra 18 gün sonra cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in kendilerini derinden üzdüğünü ifade eden Bakan Tunç, Rojin’in ailesine başsağlığı diledi. Bakan Tunç, "Böyle kayıplar hepimizi derinden üzüyor maalesef. Tabii Rojin'in kaybından sonra 18 günlük bir arama süreci gerçekleşti. Yoğun bir şekilde Van Denizi etrafında aramalar yoğunlaştırılmıştı ve 18. gün cansız bedenine ulaşılmıştı. Bir yandan da adli soruşturma başlatılmıştı. Van Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan adli soruşturma kapsamında da detaylı bir inceleme yapıldı. Cansız bedenin üzerinde yapılan adli tıp incelemeleri yine cep telefonu ve dijitallerinde, e-posta adreslerinde yapılan incelemeler tüm bunlar gerçekleştirildi. Şu anda soruşturma devam ediyor. Tabii burada ilk bulgulara göre suda boğulma şeklinde adli tıp raporu söz konusu. Bunun bir cinayet mi, bir intihar mı olup olmadığına yönelik son değerlendirmeler bütün bu delil araştırmalarından, adli tıp raporlarından ve dijital incelemelerden sonra ortaya çıkacak bir husus. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturmasını bekliyoruz. O soruşturma neticesinde de her şey ortaya çıkacaktır. Bir kez daha Rojin Kabaiş'e Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine de başsağlığı diliyorum. Cumhuriyet Başsavcılığımız titizlikle soruşturmayı sürdürüyor ve tüm detaylarıyla konu inceleniyor. Sonuçta tabii ki yargının, soruşturma makamlarının vereceği bir karar. Hep beraber o sonucu bekleyeceğiz" diye konuştu.
“TERÖRDEN KURTULMAYI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
Terörsüz Türkiye hedefinin çok önemli olduğunu dile getiren Tunç, "Türkiye'nin yüzyılına başlarken terörden kurtulmuş olması hepimizin dileği. Milletçe birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendirerek yolumuza devam etmemiz lazım. Bin yıllık kardeşliğimize maalesef 40 sene önce bir dinamit konuldu. Fitne ateşi yakıldı ve bu fitne ateşi 40 yıldan bu yana ülkemizi ve milletimizi rahatsız etti. Büyük kayıplar verdik teröre. Maddi kayıplarımız oldu, manevi kayıplarımız oldu. Trilyonlarca parayı terörle mücadeleye harcamak zorunda kaldık. Milletimizin refahı için, eser üretmek için harcayacağımız paraları maalesef terörle mücadelede harcamak durumunda kaldık. Ülkemizin enerjisi maalesef buraya harcandı. Tabii en önemlisi de binlerce şehit verdik, insanlarımızı kaybettik. Dolayısıyla bu büyük acıları yaşamış bir millet olarak terörden kurtulmayı çok önemsiyoruz" şeklinde konuştu.
“TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE'NİN BAŞLAMASI HEPİMİZİN HEDEFİDİR”
Terörün bitirilmesi anlamında ve terörle mücadelede güvenlik güçlerinin kararlı mücadele verdiğini hatırlatan Tunç, "Özellikle imkanlarımızın, milli silahlarımızın artması ve bu kapsamda kapasitemizin artması nedeniyle terörle mücadelede de büyük bir başarı sağladık. Milletimizin huzurunu sağlamak için gerek içten, gerek dıştan gelen tehditleri ortadan kaldırmak için milletçe büyük bir mücadele içerisinde olduk. Tabii son günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup konuşmasından sonra ortaya çıkan yeni adımlar var ve DEM Parti heyetinin İmralı'da yaptığı görüşmeler sonrasında devam eden çalışmalar var. Terörün sonlandırılması, terör örgütünün kendini fes etmesi ve tüm grupların silahları bırakmasına yönelik çağrının değerlendirilmesi çok önemlidir. Terör örgütünün kendini feshetmesi ile beraber ülkemizde yepyeni bir dönem, terörsüz bir Türkiye'nin başlaması hepimizin hedefidir" dedi.
“BİN YILLIK KARDEŞLİĞİMİZE BİR HANÇER SAPLANMIŞTI”
Türk, Kürt, Çerkez, Laz, hiçbir ayrım yapmadan, etnik kökenine bakmadan ülkenin birlik beraberliğini, bütünlüğünü koruyarak artık terörsüz bir Türkiye’ye için adımlar atıldığını söyleyen Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörsüz Türkiye'nin şafağındayız, eşiğindeyiz diyebiliriz. Bu konuda tabii ki herkese sorumluluklar düşüyor. Bu sorumlulukları da yerine getirerek inşallah önümüzdeki günler ülkemiz için parlak. Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki emellerinin çöpe atıldığı bir dönemi inşallah yaşayacağız. Bin yıllık kardeşliğimize bir hançer saplanmıştı. Bu hançer inşallah çıkarılacak ve Türkiye o yaralarını da hızlı bir şekilde tedavi ederek daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecek."
“HAYVAN KATLİAMI ŞEKLİNDE BUNU DEĞERLENDİRMEK DOĞRU DEĞİL”
Sahipsiz hayvanlarla ilgili sorunun henüz devam ettiğini ifade eden Tunç, "Bu konuda Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili bir düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yasalaşmıştı geçen yıl. Önemli bir yasa. Burada tabii bu yasa görüşülürken mecliste bir takım dezenformasyonlar da yapıldı. Hayvan katliamı diyenler oldu. Burada hayvan katliamı şeklinde bunu değerlendirmek doğru değil. Burada hem hayvanları yaşatalım, sağlıklı yaşatalım ama bu hayvanlar insanlara zarar vermesin, sokaklarımız güvenli olsun. Bu anlamda yasanın getirdiği bir takım sorumluluklar var. Belediyelere ve il özel idarelerine yönelik bir takım görevler söz konusu. Gerek Büyükşehir belediyeleri, gerek il belediyeleri ve nüfusu 25 binin üzerinde olan belediyeler bütçelerinde bu konu için pay ayırmak zorunda. Barınak yapmak ve sahipsiz hayvanların kısırlaştırılması, onların tedavileri ve sağlıklı bir ortamda yaşatılması ile ilgili belediyelerimize ve il özel idarelerimize verilen görevler var. Bu görevleri yerine getirmek gerekiyor. Ayrılan bütçenin yerli yerinde harcanmaması noktasında araştırmalar söz konusu olabilecek. İçişleri Bakanımızın da önceki gün yaptığı açıklama bu konudaki denetimleri, belediyeler ve il özel idareleri noktasında bu konuda kanundan kaynaklanan görevleri, bütçe ayırma, bu bütçenin bu alanda harcanması konusundaki hassasiyetin gösterilmemesi durumunda da gerekli soruşturmaların, idari soruşturmaların açılabileceğini ifade etmiştir" diye konuştu.
“HEP BİRLİKTE SOKAKLARIMIZI GÜVENLİ HALE GETİRMEK DURUMUNDAYIZ”
Sokak hayvanları nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşların olduğunu dile getiren Tunç, şu ifadeleri kullandı: "Yani bu çağda sokakta yürünememesi, bir ekmek almaya giden çocuğumuzun köpekler tarafından parçalanmış olması kabul edilebilecek bir durum değil. Bunu önlemek durumundayız. Bunu hep beraber önleyeceğiz. Dolayısıyla insanlarımızın sağlığı, can güvenliği her şeyden önce gelir ve hayvanlarımızın da sağlığı her şeyden önce gelir. Dolayısıyla onlar da bir can. Onları uygun ortamlarda yaşatacağız, kısırlaştıracağız ve onların kendi sağlıklarını tehdit eden, birbirlerine de zarar veren ortamlardan korumamız gerekecek. Dolayısıyla sokakları daha güvenli hâle getirmenin yolu yasanın uygulanması. Yasayı en etkin bir şekilde uygulamak gerekir. Uygulamadığında ne olur? Ortaya çıkan sorunlar karşısında işte Yüksekova'da maalesef orada bir yavrumuz hayatını kaybetti. Yine en son Konya'da 2 yaşındaki Rana bebeğimiz maalesef hayatını kaybetti. Yaralanan vatandaşlarımız var. Bunlar istemediğimiz acı olaylar. Bir daha tekrarlanmasın. Tabii bunlarla ilgili adli soruşturmalar açıldı. Bu soruşturmalar kapsamında kimler görevini ihmal etmiş. Bu konuda yargı bunları ortaya çıkaracak elbette ki. Tabii bu tür olayların meydana gelmemesi, bu tür acı olaylar sonrasında soruşturma açıldığında Türk Ceza Kanunu'muz görevi ihmal, taksirle ölüme neden olmak, taksirle yaralamaya neden olmak gibi suçlar gündeme gelebiliyor. Dolayısıyla bu suçlarla karşı karşıya kalmamak için Hayvanları Koruma Kanunu'nda ve Türk Ceza Kanunu'nda sorumluluğu olan herkesin bu konuda hassasiyet göstermesi lazım."
Bakan Tunç, burada yaptığı açıklamalarının ardından AK Parti Van İl Başkanlığına geçti.