Türkiye'nin en köklü Sivil Toplum Kuruluşlarından İlim Yayma Cemiyeti, 75. kuruluş yıl dönümünü Van Şubesi’nin düzenlediği özel bir programla kutladı. 1951'de başlayan ve binlerce gence dokunan bu büyük eğitim seferberliği, cemiyetin dünden bugüne taşıdığı misyonu gözler önüne serdi. Programa, Cemiyet Van Şube Başkanı Av. Zahir Soğanda, siyaset ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Programa İlim Yayma Cemiyeti Van Şube Başkanı Av. Zahir Soğanda, Ak Parti eski milletvekili ve Ak Parti Van İl Başkanı Abdulahat Arvas, Van STK temsilcileri, cemiyetin üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Programda konuşan İlim Yayma Cemiyeti Van Şube Başkanı Av. Zahir Soğanda, cemiyetin tarihsel faaliyetlerine dikkat çekerek, yurtlar, imam-hatip okulları ve İlim Yayma Vakfı ile sundukları akademik destekleri anlattı. Soğanda, bugün 186 şube ve 158 yurtla Türkiye'nin dört bir yanındaki gençlere hizmet verdiklerini vurguladı. Başarılarının sırrını ise sadık kaldıkları üç temel ilke ile açıkladı: “Doğru işi tespit etmek, doğru yöntemi seçmek ve doğru işte sebat etmek.” Soğanda, bu ilkelerle ilmin, irfanın ve hizmetin birleştiği büyük bir ekosistem oluşturduklarını belirtti.

Ayrıca Soğanda, bugüne kadar sadık kaldıkları üç temel ilkeyi şu şekilde açıkladı: “Tüm çalışmalarımızda şu üç ilkeye sadık kaldık: Doğru işi tespit etmek, doğru yöntemi seçmek ve doğru işte sebat etmek. Bugün, İlim Yayma çatısı; cemiyet, vakıf, şube ve gönüllüleriyle ilmin, irfanın ve hizmetin birleştiği büyük bir ekosistem oluşturmuştur.
Eğitim İşlerinden sorumlu şube başkan yardımcısı Prof. Dr. Abdulhadi Timurtaş, Ahzap Süresi 72. Ayeti kerimeye işaret ederek Yüce Allah’ın insanoğlunu yaratırken kendisine iki görev verildiğinibelirtti.
1.Yaratıcısı olan Allah’a hakkıyla ibadet etmek
2. Yeryüzünü imar etmek.
Allah’a hakkıyla ibadet edebilmek için iman gerekir. İman takvayı gerektirir. Takva da ahlakı gerektirir. Ahlak da eğitimle hasıl olur.
Yeryüzünü imar edebilmek için insanın onu tüm düzen ve kanunlarıyla tanıması gerekir. Bu da bilgi ve tecrübeyi gerekli kılar.
İşte bu vazifeleri yerine getirmek için Allah, insanlara rehberlik edecek peygamberler göndermiştir. Alimler de peygamberlerin varisleridir. Onlar da rehberdir.

Bundandır ki Müslümanlar ilme önem vermiş ve alim yetiştirmeyi en önemli vazifelerinin başına almıştır. İlim Yayma Cemiyeti de 1951 yılında duyarlı bazı Müslümanlar tarafından kurulduğundan beri bu vazifeyi gerçekleştirecek nesiller yetiştirmeye çalışan bir kurumdur.
Ak Parti Van İl Başkanı Abdulahat Arvas ise gençliğin ve yeni neslin eğitimli ve ahlaklı yetişmesi için gayret ettiklerini fakat bu gayretin yeterli olmadığını Sivil Toplum kuruluşlara bu yönde büyük görev düştüğünü vurguladı.
Günün önem ve amacına dair bir konuşma yapan Van YYÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zihni Merey ise “Türkiye'nin en köklü ilim ve irfan kuruluşlarından İlim Yayma Cemiyeti'nin 75 yıllık serüveninin yalnızca bir kurumun değil, bir medeniyetin ilimle kurduğu bağdır. Kurulduğu tarihten bu yana Cemiyet her daim "İlmin İzinde, İnsanlığın Hizmetinde" olmuştur. İlmi insanlığın faydasına dönüştürme misyonunu kararlılıkla sürdürmektedir.” dedi.
Kurulduğu günden bugüne taşıdığı misyonla ülkemize birçok açıdan katkısı olduğunu belirten Prof. Dr. Zihni Merey, ilgili alanları şöyle sıraladı:
1-İnsan Yetiştirme Bağlamında: İlmi insanlığın faydasına dönüştürme misyonu kapsamında, İlim Yayma Cemiyeti iyi insan iyi vatandaş olmanın ötesinde Kâmil insan yetiştirme kaygısını taşımıştır.
2-Toplumsal bağlamda: İlim Yayma Cemiyeti hem yurt içinde hem yurt dışında topluma hizmet uygulamaları kapsamında toplumsal sorumluluk projeleri gerçekleştirerek güvene dayalı bir toplumun oluşmasında etkili rol oynamıştır.
3-Sosyal tarihi açısından, Kuruluşundan bu yana ülkemizde meydana gelen, sosyal gelişmeleri çok iyi okumuştur. Bütün sosyal gelişmelerde toplumda kamu yararı gözeterek toplumun sosyal gelişimine katkısı olmuştur.
4-Siyasi tarihi açısından: Cemiyetin kurucuları ve çalışanları, Türkiye'nin bölgesel ve küresel alanda söz sahibi bir ülke olmasına katkıda bulunmuşlardır.
5-Sosyal devlet alanında: İmkân ve fırsat eşitliği kapsamında Maddi imkansızlıklardan dolayı okuyamayan yoksul ve kimsesiz öğrencilere sağlanan yurt ve burs imkanlarıyla okumalarını sağlayarak toplumda sosyal devlet olgusunun kökleşmesinde katkıda bulunmuşlardır.
6-Eğitim alanında: O gün gönüllülerin desteğiyle atılan bu adım bugün milyonlarca gencin hayatına dokunan bir eğitim seferberliğine dönüşmüştür.
7-Kültürel miras alanında: Türkiye’deki ilim geleneğinin harcı olmuştur. Bu mirasın geleceğe taşınmasında önemli adımlar atılmıştır. Türkiye’nin entelektüel kimliğini oluşturma çabalarında önemli bir rol üstlenmişlerdir.
Ardından Türk Tasavvuf Musikisi Meşk Topluğu tarafından ilahiler okundu ve katılımcılara çiğ köfte ikram edildi.
