İstanbul sözleşmesine birde böyle bakın: Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı!

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı.

KADIN 20.03.2021 11:10:41 0
İstanbul sözleşmesine birde böyle bakın: Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı!
Tarih: 01.01.0001 00:00

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı.

İstanbul Sözleşmesi iptal edildi

Eşcinsel sapkınların yolunu açıyordu

Batı'nın dayattığı ve 'aile'yi yıkmayı hedef alan İstanbul Sözleşmesi, kadın cinayetlerini daha fazla artırırken eşcinsel sapkınları meşrulaştırmanın yolunu da açıyordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden resmen ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan kararda şu ifadeler yer aldı:

"Türkiye Cumhuriyeti adına 11/5/2011 tarihinde imzalanan ve 10/2/2012 tarihli ve 2012/2816 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3'üncü maddesi gereğince karar verilmiştir."

İstanbul Sözleşmesi'nin 46 imzacısı vardı ancak 46'sı da yürürlüğe sokamadı. 34 ülke anlaşmayı onayladı. İngiltere, Ukrayna ve Bulgaristan'ın da aralarında olduğu 11 ülke anlaşmayı parlamentolarından geçiremedi.

Slovakya 26 Şubat 2020'de, Macaristan ise 5 Mayıs 2020'de sözleşmeyi onaylamayı reddetti.

Macaristan'da hükümet, yasal düzenlemenin "yıkıcı cinsiyet ideolojilerini" ve "yasa dışı göçü" körükleyeceğini savunuyor.

Sözleşmeyi imzalayan ancak yürürlüğe sokamayan ülkeler:

- İngiltere
- Macaristan
- Bulgaristan
- Litvanya
- Çekya
- Slovakya
- Letonya
- Moldova
- Ukrayna
- Ermenistan
- Lihtenştayn

"İstanbul Sözleşmesi"yle amaçlanan kadına yönelik ve aile içi şiddettin önlenmesiydi. Ancak yürürlüğe girmesiyle birlikte tartışmalar hiç kesilmedi. Savunucuları, kadına yönelik şiddete karşı koruyucu kalkan ve kadın hareketinin kazanımı olarak nitelendirdi. Karşı çıkanlar da aile kurumunu yıkan bir unsur olarak gördü.

Toplumsal cinsiyet eşitliğini düzenleyen 3 ve 4. maddelerin eşcinsel birliktelikleri yasal teminat altına aldığı ve bu durumun toplum yapısını bozduğu belirtildi.

Kadının beyanı esas alınarak erkekler için verilen evden uzaklaştırma kararının aileleri parçaladığı da bir başka eleştirilen yanı.

Taraflar arasında, şiddete ilişkin arabuluculuk ve uzlaştırma süreçlerinin yasaklanmasını öne süren 48. maddeye ilişkin itirazlar da var.

Bu maddeler sadece Türkiye'de tartışma konusu değil, pek çok ülkede benzer başlıklarla eleştirilerin odağında yer aldı.

Özelikle Polonya ve Hırvatistan'da aile yapısını bozduğu gerekçesiyle çekilme sesleri yükseldi. Polonya ilk adımı atarak Temmuz 2020'de yasal süreci başlattı. Ardından da ikinci ülke Türkiye oldu.