Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, AK Parti’de genel başkan yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığında yürütülen seçim yasasıyla ilgili değişiklikleri köşesine taşıdı.
Abdülkadir Selvi'nin bugünkü köşe yazısı şöyle;
İki hafta önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a alternatifli bir sunum yapılmış. Erdoğan’ın tercihleri doğrultusunda metin üzerinde çalışmalar yapılıyor. Taslağın son şekli Erdoğan’a sunulup onayı alındıktan sonra MHP’ye götürülecek. Ardından da diğer siyasi partilere sunulacak. MHP ile yapılacak çalışmadan sonra ise Meclis’in gündemine gelecek.
Yukarıda bir cümle ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan sunumdan söz ettim. Erdoğan, taslak üzerinde önemli değişiklikler yapmış. Şimdi onları paylaşacağım.
1- Seçim barajı yüzde 7: 12 Eylül darbesinin ürünü olan yüzde 10 seçim barajı değişiyor. AK Parti’nin çalışmasında yüzde 7 ve yüzde 5 oranları öne çıkmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan sunumdan sonra ibre yüzde 7’ye döndü.
2- İttifak barajı olacak mı?
AK Parti’nin çalışmasında seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi yer alıyor. Bu oranın ittifaklar açısından da geçerli olması düşünülüyor.
MHP ise seçim barajının yüzde 7 ya da 5’e indirilmesi ancak ittifaka giren partiler için seçim barajının yüzde 10, 12 ya da 14 olmasını öneriyor.
AK Parti’nin çalışmasında Türkiye milletvekilliği önerisi yer alıyordu. 100 ya da 150 milletvekilinin partilerin, seçimlerde aldıkları oyların tamamına paylaştırılması planlanıyordu. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gerek yok” diyerek Türkiye milletvekilliğini taslaktan çıkardığı öğrenildi.
Siyasi Partiler Yasası’nın 36. maddesinde, “Siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunması şarttır” deniliyor.
Partilerin Meclis’te grupları varsa, teşkilatlanma ya da büyük kongrelerini yapma şartı aranmaksızın seçimlere girmeleri mümkün oluyordu. Hatırlarsanız Yüksek Seçim Kurulu, İYİ Parti’nin seçimlere girip girmeyeceğine karar vereceği sırada Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla 15 CHP milletvekili İYİ Parti’ye geçerek seçimlere girmesini sağlamıştı.
AK Parti’nin yaptığı çalışmada, Siyasi Partiler Yasası’nın 36 maddesinin “veya”dan sonraki bölümünü oluşturan, “(...) veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunması şarttır” cümlesi çıkarılıyor. Başka bir anlatımla, seçimlere girmek için grup kurma seçeneği kaldırılıyor. Seçimlere girmek için Türkiye’nin yarısından fazlasında teşkilatlanma ve büyük kongre yapma yeterli görülüyor.
Seçimlerde barajı aşan partilere aldıkları oy oranına göre Hazine yardımı yapılıyor. Yeni düzenlemede Hazine yardımıyla ilgili şartlar çeşitlendiriliyor.
Burada madalyonun bir de öteki yüzü var. Siyasi partilerle ilgili kapatma davalarında Anayasa Mahkemesi, Hazine yardımının belli bir oranda kesilmesine karar verebiliyor. HDP’yle ilgili kapatma davasının açılmasının gündemde olduğu bir sırada partilerin Hazine yardımından yararlanması konusu yeniden düzenleniyor.
Bu arada bir uyarıda bulunmak isterim. Seçim yasasıyla ilgili düzenlemeler hakkında yazdıklarım son şekli değil. Bu çalışma yeniden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulacak. Onun onayından geçen metin MHP’ye götürülecek. Çünkü MHP’nin farklı önerileri var. İttifaka giren partilere seçim barajının yüksek tutulması gibi... O nedenle AK Parti ve MHP’nin ortak çalışmasından sonra üzerinde mutabakata varılan değişiklikler Meclis’e sunulacak.
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, Gara’ya giden milletvekili olarak HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir’in ismini açıklamıştı. Soylu, teslim olan bir teröristin Gara’dan Mahmur’a HDP milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir ile gittiklerini anlattığını söylemişti. Bakan Soylu’nun açıklamalarını ihbar kabul eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP milletvekili hakkında soruşturma başlatmıştı.
Bir süredir HDP’nin kapatılması yönünde çağrılar yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Gara’da 13 vatandaşımızın PKK tarafından şehit edilmesinden sonra, “Bundan sonra terörle mücadele stratejisi bakımından Gara öncesiyle Gara sonrası inanıyorum ki aynı olmayacaktır. Bu sefer ateş yalnızca düştüğü yeri yakmayacak, PKK’nın yanında yöresinde saf tutan kim varsa çembere alıp tepeden tırnağa tutuşturacaktır” diye işaretini vermişti. Bahçeli, “HDP’yle hesaplaşmadan, PKK’yı bitirdik, yok ettik, mahvettik diyemeyiz. Bu itibarla HDP’nin kapatılması elzemdir” demişti.
Bahçeli, Kobani iddianamesinin kabul edilmesinden hemen sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HDP hakkında resen harekete geçip kapatma davası açmazsa, MHP’nin başvuruda bulunacağını açıklamıştı. MHP’de Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, HDP’nin kapatılmasıyla ilgili başvuru dosyasının hazırlıklarını yürütüyor. Daha önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kapatma davası açmazsa 1 ay içinde MHP’nin başvuruda bulunacağını açıklayan Feti Yıldız’ın dosyasını önemli ölçüde tamamladığı söyleniyor.
Hakkında Gara’ya gittiği iddiasıyla soruşturma açılan Ağrı milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir’le ilgili iddiaların MHP’nin kapatma dosyasında yerini aldığını ifade ediliyor.
AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, kongrede aday olmayacağını açıkladı. Şenocak seçim sürecinde önemli bir ağırlığı yüklenmişti. Ancak yeni isimlere yer açma adına çekilmeyi başardı.
Bunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla yaptığı istişarelerin de önemli bir yerinin olduğu biliniyor. Erdoğan, İstanbul’da seçimleri kazanmak için öncelikle AK Parti teşkilatını kazanmanın gerekli olduğunu iyi biliyor. Bu sadece İstanbul için değil, Türkiye için geçerli. AK Parti kongrelerinde yüzde 70 oranında değişiklik yaşandı. Bunun parti yönetimine de yansıması bekleniyor.
Erdoğan kongre sürecini başlatırken, parolayı, “Bize yeni Ömerler lazım” diye açıklamıştı. İstanbul il başkanlığı için Osman Nuri Kabaktepe ismi açıklanınca, “Erdoğan yeni Ömerleri buldu” yorumları yapıldı. AK parti teşkilatlarında bir heyecan rüzgârı esti. Bu yüzden merak ettim. Çok olumlu referanslar verildi. “Pırıl pırıl birisidir” denildi. Milli Görüş kökeninden gelme, teşkilatçı, entelektüel biri olarak tanımlandı. STK’larda önemli görevler üstelen Osman Nuri Kabaktepe’nin hem parti teşkilatlarını hem de STK’ları harekete geçireceği ifade edildi. Kucaklayıcı bir profil çizildi.