“GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALDI“

19 Temmuz 2014 tarihinde gerçekleştirilen Meslek Yüksek Okulları ve Önlisans Programları'ndan Lisans Programları'na Geçiş Sınavı'nda (DGS) haksızlık yapıldığını iddia eden bir grup Açıköğretim Fakülteleri Adalet Meslek Yüksekokulu

VAN 22.01.2015 10:43:07 0
“GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALDI“
Tarih: 01.01.0001 00:00 Güncelleme: 22.01.2015 10:43
 Haber: Umut TARHAN

19 Temmuz 2014'te yapılan Meslek Yüksek Okulları ve Önlisans Programları'ndan Lisans Programları'na Geçiş Sınavı'na(DGS) 56 gün kala başvuru kılavuzunun yayımlandığını belirten mağdur mezunlardan İbrahim Şengül (29), başvuru kılavuzunda yer alan hukuk fakültelerine dikey geçiş yapılabilecek kontenjanlarda 900 kod nolu bir koşul oluşturulduğunu, bu koşul ile de Açıköğretim Fakültesi Adalet Bölümü mezunlarının yayımlanan bazı hukuk fakültesi kontenjanlarını tercih etmelerinin engellendiğini vurguladı..
Açıköğretim Fakültesi dışında kalan diğer üniversitelerin adalet bölümünden mezun olanların bütün kontenjanlara başvurabildiğini ancak Açıköğretim Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin kontenjanların bir kısmına tek başvuru yapabildiğini belirten Şengül şöyle konuştu; "Meslek Yüksekokulları ve Açıköğretim Önlisans Programlarından Lisans Programlarına Geçiş Sınavı'na (DGS) Adalet Bölümleri Mezunu olan 18 bin 675 aday başvurmuştur. Bu adayların 15 bin 051'i Açıköğretim Fakülteleri Adalet Bölümü, 3 bin 624 tanesi ise örgün eğitim veren fakültelerin Adalet Bölümü mezunlarıdır. Görüleceği üzere her iki grubun başvuru sayısında 4 kattan daha fazla bir fark bulunmaktadır. Bu sınava ilişkin kontenjanlar kılavuzunda devlet üniversiteleri hukuk fakültesine geçiş yapabilecek toplam kontenjan sayısı 536 adettir. Örgün adalet mezunları bu kontenjanların tamamından tercih yapabilmişken, açıköğretim fakülteleri adalet bölümü mezunları ise bu kontenjanların yalnızca 270 tanesine tercih listesinde yer verebilmiştir. Kalan 266 tane kontenjana 900 koşul kodu eklenmek suretiyle bu kontenjanların açık öğretim fakülteleri adalet bölümü mezunları tarafından tercih edilmesi engellenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle 28/08/2014 tarihinde açıklanan yerleştirme sonuçlarında görülmüştür ki aynı okul ve aynı fakülteye yerleşen açıköğretim ve örgün öğretim adalet bölümü mezunlarına ait puan farkları 35 - 40 arasında gerçekleşmiştir. Bir örnek vermek gerekirse Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne son yerleşen Açıköğretim Fakültesi Adalet Bölümü mezununun puanı 311,13281 olarak, örgün öğretim adalet bölümü mezununun puanı ise 276,03238 olarak gerçekleşmiştir. Görüleceği üzere iki puan arasındaki fark 35'tir. Tüm üniversiteler incelendiğinde her iki kontenjan arasındaki puan farkı 34 - 40 arasındadır. Bir başka çerçeveden bakılırsa açıköğretim fakülteleri adalet bölümü mezunu olup devlet üniversitesi hukuk fakültesine yerleşen en düşük puanlı adayın 307,2 olarak örgün öğretim adalet bölümü mezunu olup devlet üniversitesi hukuk fakültesine yerleşen en düşük puanlı adayın puanı ise 273,2 olarak gerçekleşmiştir. Sıralama olarak değerlendirirsek 307,2 puan alan adayın sıralaması 380 iken, 273,2 puan alan adayın sıralaması ise 3200 civarındadır. Ayrıca net sayısı bakımından 307,2 puan alan aday sınav sonucunda 80 civarında bir net çıkarmış, 273,2 puan alan aday ise sınav sonucunda 62 net yapabilmiştir. Söz konusu 900 kod koşulu bulunmaması durumunda sınav sıralamasının ilk 700'ünde yer alan adayların devlet üniversitesi hukuk fakültesine yerleşebileceği karşısında bu düzenleme nedeniyle 380 - 700 arasında yer alan 320 belki de daha fazla aday mağdur olmuştur."

"AÇIKÖĞRETİM, TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDEN AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ"
Şengül açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; "06.11.1982 tarihli ve 17860 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Açık Yükseköğretim Yönetmeliğinin 13. Maddesinde 'Açıköğretim öğrencileri ile aynı öğretim programına göre örgün öğretim öğrencileri arasında öğrenci hakları bakımından fark bulunmadığı gibi her iki yoldan mezun olanlar eşit hak ve yetkilere sahip olurlar' şeklinde hüküm yer almaktadır. Aynı bölümün açıköğretim ve örgün öğrenim mezunları arasında herhangi bir ayrım yapılamayacağına ilişkin amir hükme rağmen son düzenleme sonucunda söz konusu mağduriyetler yaşanmıştır. Açıköğretim asla Türk Eğitim Sisteminden ayrı düşünülmemelidir. İmkansızlıklar dolayısı ile insanların yöneldiği bu yol zaten devlet tarafından koruma altına alınmış ve insanların gözünde bir negatif olgu olarak görülmekte ise de bu yolu eğitim alanında eşit hak getirecek bir yol olarak öngörmüştür."

"GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALDI"
Mağduriyetlerinin giderilmesi için çeşitli girişimlerde bulunduklarını ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını belirten Şengül şöyle dedi; "Bu sorunun çözülebilmesi için YÖK eski Başkanı Gökhan Çetinsaya dahil çeşitli mercilere bir çok başvuru yaptık. Ancak başvurularımızın sürüncemede bırakılarak herhangi bir sonuç almayı bırakın yanıt dahi alamadık. Bu durumu illegal yapıların üniversitelere daha rahat girebilmeleri için yapılmış bir düzenleme olarak da düşünmüyor değiliz" dedi.

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU İTİRAZI HAKLI GÖRDÜ
Konuyu Kamu Denetçiliği Kurumu'na da şikayet ettiklerini ve şikayetlerinin kabul edildiğini belirten Şengül; "Bu kurum yapılan başvurular sonucunda, söz konusu düzenlemenin geri alınması ya da sınava başvuran aday sayısının oranı doğrultusunda kontenjanların belirlenmesi yönünde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na tavsiyede bulunulmasına karar vermiştir. Bu tavsiyeler gözardı edilecekse Kamu Denetçiliği Kurumu niye var?" diye konuştu.

DANIŞTAY'DA DAVA AÇTILAR
Söz konusu düzenlemeden mağdur olan bir grup Açıköğretim Fakültesi Adalet Bölümü Mezunu konuyu Danıştay'a da taşıdı. Danıştay 8. Dairesi Savcılığı'nın da hazırladığı görüşte kendilerine hak verildiğini belirten Şengül, Danıştay Savcısı tarafından, söz konusu konuya ilişkin hazırlanan metinde özetle kararın iptal edilmesi gerektiğine işaret edildiğini kaydetti. Danıştay Savcısı tarafından itiraz üzerine hazırlanan metinde; "Açıklamalar çerçevesinde idarenin kılavuzla getirmiş olduğu dava konusu düzenlemede; Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler ve Yükseköğretim Mevzuatında yer alan eğitim öğretim hakkının ihlaline yol açması ve eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırması, Anayasa'nın Hukuk Devleti ve eşitlik ilkesine aykırı olması, adayların hukuka uygun haklı beklentilerini yok etmesi, yapılan düzenlemenin makul sınırların dışına çıkıp orantısızlığa yol açarak iyi yönetim ilkelerine de aykırı olması sebebiyle hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle 2014 yılı 'Meslek Yüksekokulları ile Açıköğretim Önlisans Programları Mezunlarının Lisans Öğrenimine Dikey Geçiş Sınavı (DGS) Kılavuzu'nun 'Tablo-1'de Yer Alan Yükseköğretim Lisans Programlarının Koşul ve Açıklamaları' başlıklı kısmında yer alan "Bk. 900" kod nolu açıklama ile "Tablo 1. Merkezi Yerleştirme ile Dikey Geçiş Yapılacak Yükseköğretim Lisans Programları" başlıklı kısmında yer alan 30 adet 900 kod nolu koşulun iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir." ifadelerine yer verildi.

BAŞBAKANA MEKTUP VERDİLER
Danıştay'da açtıkları davanın lehlerine olacaklarını belirten Şengül konuyu anlatan bir mektubu da 7 Aralık 2014 tarihinde AK Parti İl Kongresi için Van'a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu'na elden verdiğini söyledi. Barikatları aşarak mektubu Başbakan'ın kendisine verdiğini belirten Şengül mektupta konuyu detaylı bir şekilde anlattıklarını kaydetti. 
Şengül'ün, Başbakan Davutoğlu'na verdiği mektubun son bölümünde ise şöyle deniyor; "Sayın Başbakanım; Yeni Türkiye, emek veren ve çalışan insanın hakkını gözetmektir. Sizler akademisyensiniz ve daha iyi bilirsiniz ki sınav, çalışan birey ile çalışmayan bireyin ayrımını yapmak için getirilmiştir. 
Aynı sınava katılan iki bireyden daha fazla puan alan kişi, diğeri göre daha fazla emek sarf etmiştir. İyi yönetim ilkesi gereği fazla puan alan kişinin yerleştirme işlemi yapılması gerekirken 2014'te yapılan bu uygulama ile iyi yönetim ilkesi ihlal edilmiş, ülkemizin Yeni Türkiye ideali, sözde küçük olsa da özde büyük zarar görmüştür. Bu durumu her zaman düzeltmek elinizdedir. Bu konuda açılan davalar da bulunmaktadır ancak devletimiz, hayalleri yıkılan ve mağdur durumda bulunan bizlerin gönlünü herhangi bir mahkeme kararına gerek olmadan da alabilecektir. Sizlerden bu duruma bir çözüm bulmanızı rica ediyoruz."
Şengül tüm girişimlerine rağmen mağduriyetlerinin giderilmemesi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidebileceklerini sözlerine ekledi.

Kaynak / Editör: Prestij Haber Merkezi - Umut Tarhan