Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi, özellikle prostat kanseri ve nöroendokrin tümörlerin tanı ve tedavisinde devrim niteliğinde bir adım attı. Merkezde, Dota-PET ve Galyum Sintigrafisi gibi ileri görüntüleme ve tedavi teknikleri başarıyla uygulanmaya başlandı. Bu gelişme sayesinde bölge halkı artık bu tür ileri tetkikler için şehir dışına gitmek zorunda kalmayacak.
Van YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi Nükleer Tıp Ünitesi; Galyum-68 DOTATATE, Galyum-68 PSMA, Lu-177 DOTATATE, Lu-177 PSMA ve Lu-177 EDTMP gibi ileri düzey teşhis ve tedavi yöntemleriyle donatıldı. Bu sistemler, özellikle prostat kanseri ve nöroendokrin tümörlerin hem erken tanısında hem de hedefe yönelik tedavisinde büyük önem taşıyor.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, üniversitenin sağlık altyapısında önemli bir eşiğin aşıldığını vurguladı:
“Güçlü akademik kadromuz ve son teknoloji cihazlarımızla, nükleer tıpta yeni bir aşamaya geçtik. Galyum tedavilerini de sistemimize entegre ettik. Böylece üniversitemiz, yalnızca bölge halkı için değil, ülke genelinde tercih edilen bir merkez olma yolunda ilerliyor.”
Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Kamuran Karaman ise uygulamanın artık tam kapasiteyle yürütüldüğünü belirterek, “Hastalarımızın tanı ve tedavi için Erzurum’a, Diyarbakır’a gitmesine gerek kalmadı. Bu hem ekonomik anlamda hem de hasta psikolojisi açısından büyük bir rahatlık sağladı” dedi.
Nükleer Tıp Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Mahsun Özçelik ise daha önce yalnızca büyük şehirlerde sunulabilen bu hizmetlerin artık Van’da da başarıyla gerçekleştirildiğine dikkat çekti:
“Bu gelişme, özellikle prostat kanseri ve nöroendokrin tümörlerin erken tanısı açısından çok kritik. Galyum jeneratörüyle yapılan görüntülemeler sayesinde hastalarımıza çok daha hızlı ve etkili tanı koyabiliyoruz. Van ve çevresindeki hastalarımız için hayati bir hizmet sunulmaya başlandı.”