Van’da kuraklık riskine karşı İl Tarım ve Orman Müdürlüğü harekete geçti. Su kaynakları ve balıkçılık üzerindeki muhtemel etkileri araştırmak amacıyla başlatılan çalışmalarda, il genelindeki 23 göl ve gölette incelemeler yapıldı.
23 göl ve gölette ölçüm yapıldı
Van’ın Özalp, Saray, Çaldıran, İpekyolu, Gürpınar ve Erciş ilçelerinde yer alan göl ve göletlerde suyun pH, sıcaklık, çözünmüş oksijen, elektriksel iletkenlik ve TDS değerleri ölçüldü. İlk bulgulara göre, suyun balıkçılık açısından şimdilik uygun olduğu belirlendi. Ayrıca laboratuvar ortamında yapılacak fiziko-kimyasal analizler için numuneler alındı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Su Kaynaklarının Balıklandırılması Projesi” kapsamında bölgedeki göl ve göletlere belirli dönemlerde sazan balıkları bırakıldığı hatırlatıldı. İncelemelerde, su seviyelerinin geçen yıla göre bir miktar düştüğü, düşüşün devam etmesi halinde ise ciddi tehlikeler oluşturabileceği vurgulandı.
“Kuraklık balıkçılığı etkileyebilir”
Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kuraklığın yağışların uzun yıllar ortalamasına göre düşük seyretmesi ve sıcaklıkların artmasıyla ortaya çıkan iklimsel bir olay olduğunu söyledi.
Tarımsal kuraklığın hayvansal ve bitkisel üretimde verim kaybı, oksijen azalması, su seviyelerinin düşmesi ve stok yoğunluğuna bağlı balık ölümleri gibi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Demir, şöyle konuştu:
“İlimizde yaşanması muhtemel kuraklığın su kaynakları ve balıkçılığa etkilerini araştırmak amacıyla 23 göl ve gölette ölçümler yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda parametrelerin büyük ölçüde balıkçılık açısından uygun olduğu belirlenmiştir.”
“Vahşi sulama terk edilmeli”
Su seviyelerindeki düşüşün şimdilik risk oluşturmadığını belirten Demir, “Ancak bu sürecin devam etmesi balıkçılık açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle su kaynaklarının kirletilmemesi, basınçlı sulama sistemlerine geçilmesi, vahşi sulama yöntemlerinden vazgeçilmesi ve kapalı (borulu) sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Ayrıca su kısıtı bulunan bölgelerde, daha az su tüketen bitkilere yönelmek büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
