Tarih: 24.11.2023 11:36

"YÖNETİCİLERİN RİYAKARCA ÖVGÜLERİNİ DEĞİL HAKLARIMIZI İSTİYORUZ; ALACAĞIZ!"

Facebook Twitter Linked-in

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası 24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla açıklamalarda bulunarak eğitime dair yapılan toz pembe açıklamaların göründüğü gibi olmadığını gerçekleri kendilerinin anlatacaklarını belirtti.

İşte o açıklamalar…

Sevgili öğrencilerimiz, evlatlarımız, velilerimiz ve ülkesi için aydınlık bir gelecek düşleyen tüm yurttaşlarımız biliniz ki; bugün yani Öğretmenler Günü’nde, sizlerden alacağımız her tebrik, her bir güzel söz biz eğitim emekçileri için yaşam sevincidir, umuttur.

Buna rağmen bugün okullarımızda, bizler için düzenlenen törenlerde, sizlerin yanında olmak yerine alanlardayız çünkü eğitimi ve eğitim emekçisinin durumunu yıllardır günden güne kötüleştiren bir yönetim anlayışı nedeniyle bugün bizim için bir gurur nişanesi olduğu kadar aynı zamanda burukluğun da günüdür.

Eğitim emekçisinin haklarını kırpan, sistematik olarak itibarsızlaştıran, geçinemez ve yaşayamaz hale getirenler, bugün riyakarca bir tiyatro sergileyerek, bizleri ezberledikleri sözlerle övmek için sıraya girecekler. Bugün yılın 364 günü eğitime de eğitimciye de çile çektirenler, yılın bir gününü vicdan rahatlatmak, imaj tazelemek için kullanacaklar. 

Eğitime dair toz pembe bir tablo çizip, eğitim emekçisine en çok kendilerinin değer verdikleri safsatalarını sıralayacaklar. Onlar size kendi elleriyle inşa ettikleri rezil gerçekleri anlatmayacaklar. Ama biz anlatacağız! Bunun için buradayız.

Peki gerçek nedir? Eğitim-İş’in Öğretmenler Günü için binlerce öğretmenle görüştürerek oluşturduğu güncel anketten yola çıkarak anlatalım:

Üstelik burada önemle vurguluyoruz ki bu acı tablo, sadece öğretmenler için değil tüm eğitim emekçileri için geçerlidir. Tüm eğitim emekçilerinin mücadele örgütü olan Eğitim-İş olarak, her zaman söylediğimiz gibi, eğitim bir ekip işidir. Ve ne yazık ki biraz önce sıraladığımız acı gerçekler, idari memurundan okul personeline, üniversitelerdeki akademisyene kadar tüm eğitim emekçilerinin getirildiği halin özetidir. 

Buradan altını çiziyoruz: Eğitim emekçisinin, bu sorunları çözmek yerine öğretmene önlük giydirmeye çalışan, öğretmeni okuldan çıkarıp imamları sokmaya gayret eden, öğretmenlerin mesleki haklarını teslim etmek yerine o hakları keyfi kriterlere bağlayan, MEB’in raporlarında ortaya çıkan öğretmen açığı kadar bile öğretmen ataması yapmayan, protokol adı altında gerici yapıları eğitimin taşeronu haline getirenlerin boş sözlerine ihtiyacı yoktur. Eğitim emekçisi geçinemez, barınamaz, yaşayamaz hale gelmiştir. 

Bu böyle gidemez! Dünyada başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim de eğitim emekçisi de bu kadar değersizleştirilemez!

 

Bu karanlıktan çıkış için taleplerimiz:

 

Her şeyden önemlisi meslek onurumuzu geri istiyoruz!

Başöğretmenin eğitim neferleri olarak, Eğitim-İş olarak yarın Ankara’da düzenleyeceğimiz büyük buluşmayla hep bir ağızdan bu gerçekleri haykıracak, ardından Başöğretmenimizin ebedi istirahatgahına yürüyerek saygımızı sunacağız. Eğitimin aynı zamanda ülkenin geleceği için hayati olduğunu hatırlatıyor, çocukları için iyi bir eğitim, ülkesi için parlak bir gelecek düşleyen tüm yurttaşları mücadelemize destek vermeye davet ediyoruz.

Öğretmenler Günü’nde bize vereceğiniz en büyük hediye, haklı kavgamıza omuz vermek; kendinize yapacağınız en büyük iyilik ülkenin eğitimine, yani geleceğine sahip çıkmaktır. 

Abdullah YULA 
EGİTİM İŞ
VAN ŞUBE BAŞKANI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —