Fatma ERDEMCİ


20 Haziran Dünya Mülteciler Günü ve Bitmeyen Mülteci Dramı

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü ve Bitmeyen Mülteci Dramı


 
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü ve Bitmeyen Mülteci Dramı
            Mülteci sorunu kadim bir sorundur. İnsanlar muhtelif zamanlarda ve muhtelif coğrafyalarda bazen yaşam koşullarının zorlaşması bazen de farklı  etkenler ruhsal, fiziksel ve zihinsel olarak insanlara baskı ve işkence yapmaya yeltenmesi ya da bir fiil işkence yapması sonucu oluşan yerlerinden yurtlarından olan insanlara mülteci ya da sığınmacı denilmektedir. Mülteci ve sığınmacı hakları dini,dili, ırkı, rengi, cinsiyeti ne olursa olsun uluslar arası hukukla sözde güvence altına alınmış bulunmaktadır . Maalesef Birleşmiş Milletler bu konuda da taraf devletler üzerinde yaptırım gücünü kullanamamakta ya da kullanmak istememektedir. 1951 Cenevre Sözleşmesi sonucu uluslar arası hukukla güvence altına alınan mülteci ve sığınmacılar BMMYK gözetiminde dramlar yaşadıklarına Van’da, Türkiye’de ve dünyada tanık olunmaktadır. 1951 Cenevre Sözleşmesine 144 ülke imza atmış bulunmaktadır. Bu ülkelerden biri de Türkiye’dir. Türkiye 1951 Cenevre Sözleşmesine coğrafi çekinceyle imza atmış yani Avrupa ülkelerinden gelen sığınmacıların iltica başvurularını kabul edecek ama Avrupa ülkeleri dışından gelenleri ancak geçici sığınmacı olarak barındıracaklarını teahüt etmişti. Ancak bugün ülkemizde yaşayan geçici sığınmacıların yaşam koşulları ve Türkiye’de kalma sürelerine bakınca bu insanların belirsizlik içinde bir ömür geçirdiklerine tanıklık etmek gerçekten çok acı. İnsan hayatında ve psikolojisinde netlik ve aidiyet duygusunun ne kadar önemli faktörlerden olduğunu görüyoruz. Onların hayatlarına dair belirsizlik topraksız olmanın, sınırlar arasında sıkışmanın insanları nasıl da ümitsiz ve hayalsiz bir hayalete dönüştürdüğünü bilmekteyiz.
 Bilindiği gibi Van; da İran- Afganistan- Irak gibi ülkelerden değişik nedenlerle kaçmak durumunda kalıp Türkiye’ye giriş yapan ve buradan da Batı ülkelerine gitmek isteyen Mültecilerin va sığınmacılar yaşamaktadırlar.. Bundan dolayı Batı ülkelerine  gitme iznini alıncaya kadar vanada barınan  geçici sığınmacı statüsündeki Bu insanlar ekonomik, kültürel, psikolojik, sosyal birçok sorun yaşamaktadırlar. Konunun daha iyi anlaşılması açısından geçici sığınmacıların karşılaştıkları sorunları şu şekilde sıralayabiliriz.
Ekonomik Sorunlar  
Yukarıda açıklanan değişik nedenlerle memleketlerini terk etmek durumunda kalan sığınmacıların en büyük problemlerinden biri ekonomik sorunlardır. Zira onlar memleketlerinden kaçarken ellerinde olan bütün sermayelerini kendilerine yolda rehberlik eden ve onları sığınma isteğinde bulunacakları ülkeye götüren kaçakçılara kaptırmaktadırlar. Çoğu kere Van’a gelen sığınmacıların Van’a geldiklerinde ne bir yiyecek, ne giyecek ne de barınma için elinde bir sermayesinin olmadığı görülmektedir. Ekonomik Sorunları da kendi içerisinde detaylandırmak gerekirse onları da şu şekilde sıralamak mümkündür
1.Barınma Sorunu
 Sığınmacıların karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri barınma sorunudur.Durumu iyi olmayan sığınmacıların genellikle kirası daha düşük olur düşüncesiyle oturmaya pek de elverişli olmayan toprak evleri tercih ettikleri görülmektedir. Çoğu kere üç odalı bir toprak evin üç ayrı aile tarafından her bir odasında bir aile kalması ve kiranın üç ailenin arasında paylaşarak ödemesi biçiminde barınma sorununun halledildiği görülmektedir. Bu tür evlerde tek tuvalet, tek banyo ve tek mutfak ın üç aile tarafından kullanıldığı görülmektedir. Bunun da beraberinde sorunlar getirdiği ifade edilmektedir.He   Geçici sığınmacıların toprak parası ya da ikamet harcı denilen, Türkiye’de kaldıkları süre içinde Türkiye Cumhuriyeti Devletine belli zaman içinde ödemekle mükellef oldukları paradır hele deprem sonrası barınma sorun onlar için çekilmez bir çileye dönmüş durumda.
 2.Gıda ve Giyecek Sorunu
Yukarıda ifade edildiği üzere Van’a ulaşabilen sığınmacılar çoğu kere bütün sermayelerini tüketmiş olarak Van’a ulaşabilmektedirler. Bu da kendi ailelerinin en tabii ihtiyaçlarını bile karşılayamama sorunu ile onları karşı karşıya getirmektedir. Sığınmacıların dil bilmemeleri, bir kısmının meslek sahibi olmaması ve Van’da yeterli miktarda iş imkanının olmaması gibi nedenlerle ailelerinin gıda ve giyecek ihtiyaçlarını karşılayamadıkları, önemli ölçüde hayır severlerin yardımlarıyla geçinmek durumunda kaldıkları görülmektedir. Ayrıca bu konuda İçişleri Bakanlığının ve BMMYK’nın herhangi bir katkı sağlamadığı görülmektedir
3.Sağlık Sorunları
 Sığınmacıların karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri de sağlık sorunlarıdır. Sığınmacılar birinci basamak sağlık hizmetlerinden faydalanabilmekte fakat ikinci basamak sağlık hizmetlerinden ya hiç yararlanamamakta ya da çok uzun süren prosedürler ve zorluklar sonucunda ulaşabilmektedirler. Son yapılan sağlık düzenlemesiyle herkesten alınan muayene ücretinin onlardan da alınması onların sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını daha da zorlaştırmaya devam ediyor.
4.Eğitim Sorunları
 Haliyle Van’a gelen sığınmacı ailelerin çocukları da onlarla beraber gelmekte ve bu da beraberinde eğitim ihtiyacını ve eğitimle ilgili sorunları gün yüzüne çıkarmakta. Aileleriyle birlikte Van’a gelip geçici sığınmacı olarak bulunanlar arasında çocuklar da bulunmaktadır. Bunların eğitimi bir sorun oluşturmaktadır. Dil bilmemeleri kendi yaşıtlarıyla aynı başarıyı göstermelerine engel teşkil etmektedir. Ayrıca kırtasiye ihtiyaçlarını karşılayacak imkânlara sahip olmadıkları için çoğu kere eğitim araç ve gereçlerini temin edememektedirler. Bu da başarılarını engellemektedir.
Diğer bir sorun ise on altı (16) yaşından büyüklerin (okuma yazma bilmeyenlerin) İlk Öğretime kabul edilmemeleridir. Özellikle on altı yaşından büyükler okula gidemedikleri için toplumla kaynaşma noktasında çok büyük sorunlar yaşamaktadırlar.
 Eğitim bağlamında dile getirilmesi gereken bir sorun da sığınmacıların kendi dillerinde okuyabilecekleri kitap, dergi ve gazetelerden mahrum olmalardır.
5.İş Bulma ve Emek İstismarı
Sığınmacıların hemen hemen hepsi dil sorunu yaşamaktadır. Bu durum onların iş bulmalarını güçleştirmektedir. Ayrıca iş bulanlar da çoğu kere düşük ücretle çalıştırılmakta ve emekleri sömürülmektedir. Örneğin günlüğü Üç TL veya Beş TL’ye çalıştırılan delikanlılar/gençler görmekteyiz. Beş TL’ye on iki saat bulaşık yıkatılan bayanlar bulunmaktadır. Ayrıca Yirmi TL’ye yirmi tonluk mal indiren mültecilere rastlanmaktadır. Bu en hafif deyimle emek istismarıdır. Bunun önüne geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınması zorunludur. Emek istismarıyla ilgili değindiğim veriler 2011 ve 2010 yıllarına ait verilerdir ama bugün için de durum pek farklı değil. Hala çalışıp emeğinin karşılığını aylarca alamayan sığınmacılardan söz etmek mümkündür.
6. Mülteci kampı
 Bilindiği üzere Van’da bulunan sığınmacılar daha çok Van’ın varoşlarında yerleşmiş bulunmaktadırlar. İçişleri Baklanlığının direktifiyle Yabancı Şube tarafından onlar için bir barınma kampı yapılacaktır. Bunun için bir yer belirlenmiştir. Esasen sığınmacılar için böyle bir yerin temin edilmesi sığınmacıların barınma sorununu geçici de olsa çözme noktasında önemli bir katkı sağlayacaktır. Ne var ki sığınmacıların barınması için yapılacak kampın yerinin şehrin uzağında olması onları toplumdan izole etmenin yanı sıra ulaşım sorununu da beraberinde getirecektir.
 Bundan dolayı kampın bir açık hava hapishanesine dönüşmemesi için kampa giriş çıkışların serbest olması, kamp içinde STK’lara sığınmacılarla iletişimlerini kolaylaştıracak birimlerin oluşturulması da göz ardı edilmemelidir. Aynı zamanda mültecilerin kendi dosyalarını takip etmelerini kolaylaştıracak imkânların oluşturulması büyük önem arz etmektedir. Ayrıca kamp sakinlerinin şehre gidiş gelişlerini kolaylaştıracak ücretsiz servislerin konulması zorunludur. Bu insanların yoksul oldukları ve bir gelir kaynaklarının olmadığı gözden uzak tutulmamalıdır. Nitekim bu gün de şehrin uzak noktalarında oturan mültecilerden merkeze gelenler minibüs ücreti ödeyemedikleri için yürüyerek gidip gelmektedirler.
6.İkamet Harcı
İkamet harcı, geçici sığınmacıların Türkiye’de kaldıkları süre içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne belirli bir sürede ödemekle mükellef oldukları aynı zamanda toprak parası olarak da adlandırılan paradır. Her ne kadar Van’da kaldıkları süre içerisinde durumlarının el vermemesi nedeniyle bu borçlarının ertelendiği gözlenmekte ise de üçüncü bir ülkeye kabul edilip söz konusu ülkeye gitmeye çalıştıkları anda kendilerinden bu para istenmektedir. Bu para Türkiye’de kaldıkları süreye bağlı olarak bazen yüksek meblağlara ulaşmaktadır. Bu yüzden üçüncü bir ülkeye kabulü gerçekleştiği halde sadece ikamet harcını ödeyemediği için gidemeyen sığınmacıların olduğu bildirilmektedir. STK’lar olarak bu harcın kaldırılması gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca bazı mültecilere, dosya takipleri için ya da sağlık sorunları nedeniyle il dışına çıkma isteğiyle yabancılar şubeye münacatlar esnasında harcın ödenmesi koşuluyla izin verileceğinin bildirildiğini söyleyen sığınmacılar mevcuttur.
7. Sınır Dışı Edilmeler
   Türkiye’ye illegal yollarla girip, yakalanan yabancı uyruklu kimselerin gözaltında iken uluslararası hukuktan kaynaklanan zorunluluk gereği sığınma başvurularının kabul edilmesi gerekir.  Sınır dışı edilmeleri durumunda ölüm tehlikesi dahil, bir çok riskin kendilerini beklediği unutulmamalıdır.
8.. İltica Prosedürüne Erişimin Doğrudan veya Dolaylı Olarak Engellenmesi
Mülteci başvurularının kabulü, değerlendirilmesi ve sürecin etkin bir şekilde işlenmesi gerekmektedir. Mültecilerin bu süreçten haberdar edilmeleri ve süreci takip etmelerinin sağlanması gerekmektedir.   Oysa başvurular alındıktan sonra sürecin yavaş işlediği, kararların beklenen hızda çıkmadığı, kapanan dosyaların tekrar açılması konusunda sorunlar yaşandığı ve prosedürün hızlı işlemediği ayrıca dosyaların tekrar açılmasında etkin olacak yeni bilgi ve bulguların dosyalara eklenmesi noktasında sorunların yaşandığı görülmekte ve bu yönde mülteci şikâyetlerine rastlanmaktadır.
9. Seyahat Özgürlüğünün Kısıtlanması
 Mültecilerin başvurularının takibinden haberdar  edilmeleri için belli bir adreslerinin olması elbette önemlidir. Fakat bu durum bulundukları şehrin dışına çıkmalarına, başka illerde bulunan akrabalarını ziyaret etmelerine, hastalarını başka illere götürmelerine ve en önemlisi de insanoğlunun en temel haklarından biri olan seyahat hakkını kullanmalarına engel olmamalıdır.
Yukarda sıralamaya çalıştığımız sorunların sığınmacılar için sadece Van özelinde kendini hissettiren sorunlar değil her ilde sığınmacıların hayatlarını derinden etkileyen faktörlerdir.
Yazıyı bitirmedenr Van’da Türkiye’de ve dünyanın her yerinde hayata kalma mücadelesi veren mültecilerin dünya mülteciler gününü tebrik eder, insan onuruna yaraşır yaşamlar dilerim Allahtan.