DEMOKRASİYE BENZEMİYOR
Demokrasi özgürlükse, bu özgürlüğe benzemiyor!..
Demokrasi eşitlikse bu eşitliğe benzemiyor!...
Demokrasi farklılıkların bir arada yaşaması ise, izlenen siyaset anlayışı hiçte öyle demiyor!..
Şu demokrasi denen sistem neme nem bir şeydir ki, herkes işine geldiği gibi kullanıyor!..
En çokta demokrasiden eşitlikten bahsedenlerce istismar edilmesi daha doğrusu içine edilmesi insanı düşündürmüyor değil.
Cam kırmak, saldırmak, can yakmak, kafa göz kırmak bütün bunlar mubah, kime demokrasi havarilerine, ben kazanayım da, kimin canı yanarsa yansın çok öneli değil.
Zaten demokrasi dediğimiz şey bizim galip gelmemizdir, aksi olmaz/olamaz.
Bu bölge bizim bölgemiz, bizim partimizin dışındaki partilerin hiçbirinin siyaset yapma hakları yoktur, olmaz/olamaz.
Yesinler demokrasi anlayışınızı!
Demokrasi diye diye bir başkasının kafasının içindekileri boşaltan anlayış sahipleri toplumun faydasına ne düşünebilirler?
Kafasını ideolojisine, kendine has demokrasisine kiraya verenin kafasındaki boşluğu tek şey doldurur
Saldırı, şiddet, hakaret, onun da zaten yapıyorlar kendi demokrasilerini kurtarmak adına!..
Bakalım bu despot demokrasi anlayışını fıkramız hangi soya dayandırmaktadır…
Hükümdarın biri vezirini zindana attırır.
Ve vezir yıllarca zindanda kalır.
Vezirin yanında olan oğlu da orada büyür.
Aklı erecek yaşa geldiği bir gün, yemekte kendisine verilen et hakkında soru sorar.
Babası, bu koyun etidir der.
Çocuk koyun nedir? Diye sorar.
Babası da koyunun özelliklerini anlatır.
Bunun üzerine çocuk babasına ey babacığım!
Sen onun bir fare gibi olduğunu sanıyorsun der ve bütün söylediklerini inkâr eder.
Senin bahsettiğin koyun fareye hiç benzemiyor der.
Deve ve sığır etleri konusunda da aynı şey olur.
Çünkü çocuk orada kaldığı sürede farenin dışında hiçbir hayvan görmemiştir ve bütün hayvanları da fare cinsinden saymaktadır.
yigiterayvan@gmail.com
