Motivasyon bakış açısını değiştirmektir. Hangi işi yaparsak yapalım motive olmuşsak işimizi en iyi şekilde yaparız.
Motivasyonun önemini savaşmakta olan iki tarafın üzerinde görebiliriz:
A tarafının komutanı işinin ehlidir, ordusunu çok güzel motive eder.
Der ki: Siz güçlüsünüz, sizin önünüzde hiç kimse duramaz. Siz şöyle şöyle meziyetlere sahipsiniz, karşımızdaki ordu güçsüz ve zayıftır. Sizin sahip olduklarınıza sahip değillerdir. Başarınızı görür gibiyim, bayrağımızı karşı tarafın kalesinde dalgalanıyor olarak görüyorum.
Gelelim B tarafının komutanının yaptıklarına: Sürekli karşı tarafın gücünden, sayıca fazlalığından bahseder, olumsuz konuşur, askerini tahkir ve tahrik eder, sonunda da kaybetmeye mahkum olur.
İnsanoğlu kendine verilen meziyetleri fark etmeden ömrünü harcayıp tüketir. Birgün içerisinde farklı alanlarda çalışabilir ve o alanlarda çok başarılı olabilir.
Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki: Bir işten yorulduğunuzda öbür işe yönelin.'
Bazı işleri geçimimizi sağlamak için yaparız, bazılarını öğrenmek, bazılarında dinlenmek için yapmalıyız.
Motive olmak için de her zaman sevdiğimiz işleri yapmalıyız. Yapılan birçok araştırmaya göre İnsanoğlu her zaman sevdiği işte başarılı olmuştur.Sevmediğimiz işler ise bizi hep bir adım geride tutmuştur.
Tarih zorba yönetimlerin her asırda çöküşlerine şahitlik etmiştir. Yönettiği insanları aşağılayan, küçük gören hangi hükümdar sevilmiş ve başarılı olmuş?
Hz Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) bizzat kendi düşmanlarının dilinden hayret ve övgü dolu sözlerine yine tarih şahitlik eder:' ---Tüm ömrüm boyunca birçok kral ve lider gördüm ama hiç biri Muhammed kadar saygı, sevgi, hürmet görmedi. O, ordusunu kılıçsız yöneten bir lider, ülkesini muhabbetle yöneten bir devlet adamıdır.
Motivasyonun temel kaynağı sevgidir. Yüreğinde sevgi olmayanların hiçbir canlıyı motive ettikleri görülmemiştir.
Motivasyon aslında ifade tarzıdır. Sözü hangi şekilde ifade ettiğiniz çok önemlidir. Motomot yapılan motivenin faydadan çok zararı vardır.
Atalarımız 'tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır' demişler. Kim kötü sözle işinin tamamını yaptırmıştır?
Bitkinin, suyun, hayvanın dahi sözden etkilenmesi, insanoğlunun sözün gücü ile halden hale girmesi hayret verici olmasa gerek.
Hergün çiçekleriyle güzel sohbetler eden, sularını düzenli veren, yapraklarını evlatlarını okşar gibi okşayan rahmetli ablamı hatırlarım her zaman. Çiçekleri onun bu özel ilgisine çok güzel cevap verirdi. Muhteşem renkleriyle her mevsim ayrı bir çiçeği onun evini şenlendirirdi.
Bizim komşumuzun bahçesi her yıl kuruyup giderdi çünkü adam bahçenin içinde öfkeli bir şekilde bağırarak çalışanlarına emir savurup dururdu. Son derece sakin huylu olan diğer komşumuzun bahçesi ise günden güne güzelleşir, meyve ağaçları meyvenin çok fazla tutmasından dolayı dalları kırılırdı.
Su kristallerini de çok duymuşuzdur. Sürekli yanında kötü söz kullanılan su, dondurulunca kristallerin şekli ve rengi kötü oluveriyormuş. İçilince tadı acımsı, içilmesi hoşa gitmeyen bir su olurmuş.
İltifatlı sözlerin bol olduğu suların kristallerinin şekilleri oldukça düzgün, renkleri berrakmış, tadı ise muhteşem, içildikçe daha çok içmek istermiş insan.
Hayvanlarda da aynısı olmuyor mu? Sevdiğiniz köpeğiniz kediniz yanınızdan hiç ayrılmaz. Hatta yılana dahi bir iyilik yapsan yılan dahi iyiliğini asla unutmaz, diyor büyüklerimiz.
Sevgi ile pişmiş bir aş (yemek) yiyen herkes için şifadır, fakat eziyetle ve istenmeden dünyanın en kaliteli malzemeleri ile yapılmış yemeklerin tadı bile farklıdır.
Hz Peygamber (sallallahü ve sellem):' Gülümsemek bir sadakadır' buyurur.
Gülümsemek aynı zamanda en iyi motivasyon aracıdır.
Sabah uyandınız, aile efradınıza tebessüm ettiniz, tebessümle evden çıktınız. Yolda karşılaştığınız herkese tebessüm ettiniz. Faydasını gördünüz değil mi? Ayrıca bu tebessüme kaç kişinin ihtiyacı var bir bilseniz? Bu tebessümle kaç işi yoluna koyduğunuzu bir bilseniz ve kaç kişiye tebessümünüzü bulaştırdınız bir bilseniz?
Sürekli şikayet eden insanlardan ya uzak durun ya da onları şükretmeleri için motive edin. Kişi kendinden daha aşağı, daha hasta, daha yoksul birini gördüğünde ve duyduğunda motive olur ve haline şükreder.Bu bir sosyal iyileştirme yöntemidir.
Kaliteli bir zaman geçirmek istiyorsak, vaktimizi geçirdiğimiz insanlara, işlere dikkat etmemiz gerekiyor. Dönüştüremediğimiz insanları bırakmalıyız. Yapamadığımız, sevmediğimiz, baş edemediğimiz işleri, kendimize daha uygun işler bulduğumuzda bırakmalıyız.
Dünya ve ahiret dengesini kurmaya çalışıyorsak Kur'an'ın ışığında Hz Peygamberin rehberliğinde bir hayat inşa etmeli ve hayatımızın her karesinde bu iki örneğin kaynaklığında kendimizi ve çevremizi motive etmeliyiz.
Vesselam...