Necla Arpa Gülaçar


Yola Çıkan Gençlere Yol Verin (Bir gencin hikayesi)

Yola Çıkan Gençlere Yol Verin (Bir gencin hikayesi)


 Muradiye Fen Lisesi mezunu, Sabaattın Zaim Üniversitesi Hukuk Bölümü tam burslu 3. sınıf öğrencisi. Bir dönem Malezya´da  İngilizce Hukuk eğitimi alan bir gencimiz,  ülkesini dışarıda daha iyi temsil etmek için  Dünya Ticaret Örgütü´ne staj başvurusu yapıyor. Hakkındaki  güvenlik soruşturması sonucunda, kolay kolay kabul edilmeyen bu staj talebi kabul ediliyor. Hikâyenin asıl önemli kısmı ise, bundan sonra başlıyor...  
 
Uluslararası ticaret ve insan hakları konularında ülkesini daha iyi temsil etmek için çabalayan bu gence, yurt dışında bir ay gibi kısa bir süre için bile olsa, bu dönemde kalacağı yer konusunda maalesef ki bir çözüm bulunamıyor. Üstelik, işin ilginç tarafı şu ki,  internet üzerinden ev kiralamak isteyen  gencimize, ev sahibesi hanım, Türkiye´den olduğunu öğrenince hemen şöyle bir cevap yazıyor: 'Erdoğan´ı destekliyorsanız, ona oy verecekseniz evimi kiralamayın!...' Ücretlerin yüksekliği ve maddi problemler bir yana, Türkiye ve İslâm aleyhine yürütülen kara propaganda başlı başına bir sorun yurt dışına gidecek gençler için. Ve maalesef ki, bu soruna Haziran sonuna varmadan bir çözüm bulunamazsa, bu gencimiz, böylesi nadir bir fırsatı, staj imkânını değerlendirememiş olacak.
 
Nasıl bir düşmanlık, nasıl yobaz bir yaklaşım bu? Sınırları aşan bir öfke ve nefret!... Sizin demokrasiniz bu mu? Bu nasıl bir öfke ve nefret ki, 'Erdoğan´ı seviyorsan  evimi kiralama!...' diyorsun?  Siz ancak bu kadar  demokratsınız! Sevmediğiniz insanı sevenlere bile dayanamıyorsunuz. Erdoğan´ın gücünü buradan bile görmek mümkün.  İmam-ı Şafii Hazretlerine sorarlar; 'Fitne zamanı Hakk ehlini nasıl anlarız?' İmam-ı Şafii Hz. der ki; “Düşman oklarını takip edin, o sizi Hakk ehline götürür...'
 
Gönül isterdi ki  gelecekte ülkesi için  çaba göstermeye   çalışan bu gence Dışişleri Bakanlığı yardımcı olsun. Ama onlar böyle bir konuda yardımcı olamayacaklarını söylüyorlar. Devletimiz aciz değildir, güçsüz değildir. Gerektiği yerde  gençlerimizi korumalı, kollamalıdır. Çok şükür ki,  devletimizin buna gücü yeter. 
 
Biz onlar gibi korkak değiliz. Onlar bizim irademizden korkuyorlar. Büyük Türkiye´nin ve Türkiye´nin liderinin gücünden korkuyorlar. Öfkeleri de bu yüzden. Uyuyan aslan uyandı, nihayet ülke şahlandı!... Bütün korku ve vehimleri bu yüzden...
 
Şimdi, geldiğimiz bu noktada, gönül isterdi ki, bakanlığımız böylesi gençleri desteklesin. 'Maddi ve manevi olarak  güçlü gidin, bizi arkanızda bilin...' desin. Gençlere sahip çıkalım. Hele de ülkesini dava edinmiş, davasını  dert edinmiş  gençlere... Karşısına  çıkan engellerle mücadele eden gençlere, anne-babasının,   komşu-akrabasının eli yetişmezse,  devleti sahip çıkmazsa, kim sahip çıkar onlara? Gençlik, bir büyük güç... Ufuklara uzanan hayal ve hedefleriyle, gönüllerinde kor olmuş dertleriyle, en önemlisi de din-vatan-ümmet sevdalarıyla yanıp kavrulurken onlar, yerlerinde durmak istemezler. Gençliğin o bitmek bilmeyen enerjisiyle dağları aşmak, yollara düşmek isterler. Bunun için de fırsat verilsin, destek olunsun isterler. Sap ile samanın birbirine karıştığı şu günlerde  içimizdeki cevherleri bulalım. Ve onlara sahip çıkalım! Aşkla, şevkle yola düşen gençlerimizi yolda bırakmayalım...