MEHMET BİLİCİ


BU SEZON SON OLSUN...

BU SEZON SON OLSUN...


BU SEZON SON OLSUN...
Sosyal medya aracılığı ile Türkiye gündeminden hiç düşmediğimiz tek kulvar düğünlerde gelinlere takılan kilolarca altın ve düğünlerde gelen para miktarı. Bu konu Türkiye’nin her yerine yaptığımız seyahatlerde Van’ lı olduğumuzu söylediğimizde bize sorulan ilk soru... Sizler çok zenginsiniz devletin sizlere fabrika, iş, istihdam alanı oluşturmasına gerek yok. Oluştursa bile hiç biriniz gidip asgari ücretle oralarda çalışmazsınız. Hiç birinizin ihtiyacı yok. Bu paraların kaynağı nedir? Gerçekten söylenildiği gibi hepiniz kara para aklayan, gençleri zehirleyen uyuşturucu tacirleri misiniz? Ya da terör örgütlerinin finansal merkezleri misiniz? Gibi bir çok soruya maruz kalıyoruz. Hani derler ya içi beni dışı alemi yakar tam da öyle bir durumdayız...
Her yıl düğün sezonu geldiğinde insanlar bu durumlarla karşılaşıyorlar. Basında zaman zaman bazı aşiretlerin karar aldığı anonslu takı töreni yapılmayacağı şeklinde açıklamalar olsa da sonuç maalesef değişmemektedir. Öyle bir gösteriş hırsı oluşmuş ki herkes kendisinin veya aşiretinin diğerlerinden daha iyi olduğunu ispatlamak için, düğüne katılanları zorda bırakıp daha yüksek meblağda para atması için toy büyüğü (Serdewaté) olan kişinin cebine yüksek meblağda para koyup açılışın yüksek olmasını sağlayarak piyasa kızıştırması yapıyorlar.
Şimdi soruyorum bu çocuklarımızın en mutlu gününde böylesi bir gövde gösterisi yaparak egomuzu tatmin etmeye çok mu ihtiyacımız var...Mutluluğumuzu paylaşmak amacıyla düğüne davet ettiğimiz dostlarımızın ekonomik durumunu dikkate alan var mi? Bir sezonda aynı insana en az 20 -30 davetiye geldiğini düşünün. Şimdi okuyucular şunu söyleyecek bu bir borçtur, biz de onun düğününe gittik veya gideceğiz, ne kadar attıysa üzerine bir miktar daha koyarak atacağız. Sorun tam da bu noktada başlıyor... Borç olayı, bu nasıl bir anlayış düğüne katılanları o gençlerin en mutlu gününe katılıp doyasıya eğlenip, oynamak isterken, danasını, ineğini satarak veya bir yerlerden borç alarak o düğüne gönüllü olarak değil, zorunlu olarak borcunu ödemek üzere katılıyor. Ya hiç erkek çocuğu olmayanlar, tek çocuğu olanlar veya çocuğu böylesi anonslu teşhirli, düğün töreni yapmak istemeyenler ne olacak. Onlar gelmesinler mi gençlerimizin bu güzel mutlu gününe...
Yeri gelmişken bir noktaya daha değinelim. Şimdi düğününe kilolarca altın para gelen insanla, çocukları için güzel bir düğün yapan iki ailenin, aşiretin, ya da anne babanın şerefi haysiyeti, toplum nezdindeki kalitesi saygınlığı bu düğünlerdeki takılar paralar ve sosyal medya aracılığı ile ülke gündemine oturması ölçütüyle mi belirlenecek. Yapmayın Allah aşkına herkesin kalitesi kişiliğidir... Hiç birimizin parayla veya takıyla oluşturulacak saygınlığı ihtiyacımız yok. Gelin el birliğiyle bu kötü manzaraya son verelim. Gelecek sezon anonslu insanları zor durumda bırakan sonrasında sosyal medyalarda paylaşılan düğün Showlarına son verelim. Gelinle damada hediyesini takmak isteyenler bırakılan sandığa hediyelerini atsınlar. Bu hediyeleri atarken de zengin nüfuslu olana çok fakir olana az şeklinde yapmayalım. Asıl mağdur olanlara daha fazla katkıda bulunalım ki
dayanışma yardımlaşma ruhu oluşmuş olsun. Düğünümüze gelen davetlilerimiz bu mutlu günümüzde bizlerle birlikte gönüllerince eğlensinler. Zor imkanlarla düğün yapan diğer gençlerimiz bu noktada kendilerini eksik hissedip mutsuz olmasınlar. Hadi öyleyse hep birlikte beklentilerimizden feragat edip bu sezonun son olmasını el birliğiyle sağlayalım...