Necla Arpa Gülaçar


DOSTLUK ÜZERİNE

DOSTLUK ÜZERİNE


 DOSTLUK ÜZERİNE
Ne güzeldir bir gece yarısı da olsa daraldığında umarsızca dost diyebileceğimiz birinin kapısını çalabilmek!
Çok uzaklarda da olsa dostun varlığı bile bir güvendir. Dostluk asla ve asla kişisel çıkarlar amaçlı kurulmuş bir ilişki değildir. Gönüldaşlık, sıcacık bir duygu, sevinçtir; üzüntüdür, anlamaktır, hatırlamaktır… Kelamsız hal diliyle birbirini anlamaktır dostluk. Kimi zaman karındaştan öte, hayat arkadaşından da ileri… Bulutlu gözlerinin ardındaki  hüznü anlayan, sakinliğine rağmen içinde kopan fırtınayı dindiren dost.  Sait Faik Abasıyanık, Karlı Hava şiirinde dostluğun bir özetini sunar bizlere:
“Dostluk dediğin güzel bir kitap 
Hava gibi
Su gibi 
Ekmek gibi 
Vazgeçilmez bir tad 
Sonuna kadar dayanmak şart
Dostluk dediğin eşsiz bir kitap  
Sevmediğin sayfaları varsa   Atla Sayfayı kökünden yırtmak şart mı... ”
Teknolojinin yalnızlaştırmasıyla bir başına kalan insana hiçbir teknik oyuncağın veremediği en iyi sıcaklıktır dostluk. Dostluk veya kardeşlik asla bağımlılık değildir. Bizlere Allah ve Resulü'nü hatırlatacak dostlar lazım, boşuna vakit kaybettirecek tutkulu bağımlılıklar değil! Ne der Üstad El Benna: 'İslam'da asla kişilere bağlılık yoktur; ancak Allah ve Resulü'ne bağlılık vardır. Müslümanların uğradığı en büyük musibet; ayrılık ve uyuşmazlıktır. Onları zafere götüren temel ilke ise sevgi ve birliktir' 
Hiçbir Servet'in satın alamadığı en mukaddes şey, dostun dostuna gıyabında yaptığı dua'dır. Bir dostun dua'sına mazhar olmak hediyelerin, sevinçlerin en ulaşılmazıdır. 
Mesafelerin bitiremediği, hatta büyüttüğü dostluklar vardır. Ve katlanmak zorunda olduğumuz değil razı olduğumuz insanlardır dostlarımız. 
Mal, mülk, para, pul biriktirmek! Yaşadığımız yüzyılda insanoğlu kazanmak uğruna neredeyse gökteki bulutlara halat atıp orada bile mal biriktirmeye çalışacak. Fakat ecel kapıyı çaldığında hayatı boyunca biriktirdiği bir tane bile samimi dostunu bulamaz! Ne hüzünlüdür ağacı dost edinen adamın hikayesi: Çevresinde yüzlerce insan vardır; fakat çıkarsız, umarsız bir tebessüm bulamazsın etrafında. Bahçesinde bulduğu bir ağacı dost edinir yıllar boyunca. Tüm derdini, sevincini ağacı ile paylaşır. İnsanların vefasızlığını göre göre bir köpeğin, bir kedinin dostluğuna sığınanlar ve bir mezar taşını dost diye sarılıp derdini anlatanlar, ağlayanlar...          
En iyi dostun çoğu zaman Yüce Allah olduğunu unutuyoruz. Ayet-i kerime de geçici dostların kifayetsizliğinden dem vurur: 'Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın!' Bakara 234 
'Gerçek bir dost olarak Allah yeter ve yardımcı olarak da Allah Yeter.' 
Kul, dua ve Allah arasında kesilmeyen, aksatılmayan bir ilişki kurulduğunda, azamet sahibi yaratıcının aciz kuluna olan dostluğu ve yardımı karşısında kim durabilir? Veya hangi insan yalnızlaşır, bireyselleşir; vehme kapılır, dağılıp saçılır? Rabbine en güzel nidası şu olur:
Allah'ım! Senden seni sevmeyi, seni sevenleri sevmeyi dilerim. İbrahim'e dost olduğun gibi beni de dostluğuna kabul buyur. Rızan için sevmeyi, rızan için tebessüm etmeyi nasip eyle! Amin. 
Necla Arpa Gülaçar