Siyasi partilerin ve siyaset yapanların kendilerini sorgulaması ve gözden geçirmesi gereken noktalar var.
Ülkemizde siyasete ve siyasetçiye güven gün geçtikçe azalıyor..
Siyaset, toplumu geriyor sıkıyor, huzursuz ediyor.
Kullanılan üslup çok seviyesiz ve yıkıcı oluyor…
Küfürler, hakaretler havada uçuşuyor.
Sanırsınız ki bu ülkede kan gövdeyi götürüyor…
Hatta sokağa çıktığınızda gençler siyasilerin küfürlü söylemlerini tiyatrodaymış gibi tiye alıyor hatta skeçler yapılır tiyatrolar oynanır bu konuşmalara diyor..
Siyaset sert, kaba, üslupsuz, küfür ve hakaret içerikli olunca bu durum sokağa ve statlara yansıyor…
Sonra futbol terörü başlıyor. Futbol sahada değil masada oynanıyor ahkâm kesiyor, senaryolarda iktidar indiriliyor, herkes esiyor gürlüyor…
Futbolun içinde ve dışında oynanan oyunları ve fanatizmi çözemezsek ülkemiz büyük sıkıntılar yaşayacak…!
İyi örnek olması gerekenler maalesef kötü örneklerle toplumu geriyor.
Siyasi üslupsuzluk, ekonomik sorunlar, kutuplaştıran dil, ayrıştıran siyasi yaklaşımlar toplumu umutsuzluğa ve huzursuzluğa sürüklüyor…
Cezaevinden çıkan FETÖ’cüler AK Parti gidiyor bizler iktidara geliyoruz yaygarası yapıyor. Dışarı çıktığımızda bütün intikamımızı kat be kat fazlasıyla alacağız, en az beş milyon insanı içeri attıracağız, diye toplumu tehdit ediyorlar. FETÖ devlete, ülkeye, millete pervasızca meydan okuyor.
Ha keza HDP/PKK/KCK’lılar da aynı intikamcı, kindar dili kullanıyor…
Yani anlaşılan bu ülkeye ve insanına rahat yok… Zira millet ve ülke rahat ederse, kalkınırsa bu huzursuzluk ve güvensizlikten beslenen odakların düzeni bozulur.
Vur kır parçala bu maçı kazan sloganı devam ediyor..
Evet, aynen öyle kazan da nasıl kazanırsan kazan!…
Şimdi siyasetçilere düşen görev ve cevaplaması gereken sorular var?
Vatandaş oldukça endişeli ve tansiyonu düşürmenizi istiyor …
20 yıl boyunca çok önemli hizmetlere ve yatırımlara imza atan AK Partiye okyanusu geçip derede boğulmayın artık kendinize çekidüzen verin sarhoşluktan ve şımarıklıktan kurtulun diye hatırlatmak isterim..
Ve şer odakları algı yaratmaya devam ediyor:” Asıl suçlular siyasetin içinde ve dışında gezerken, PKK ve FETÖ adına haksız yere içeride yatanlar var. Sapla saman birbirine karıştı bu haksızlığı ne zaman çözeceksiniz…?”
Ekonomik sorun milletin belini bükmüş durumda nasıl ve ne zaman çözeceksiniz…?
Maaşlar ve gelir dağılımındaki adaletsizliği nasıl çözeceksiniz?
AK partiye önemli uyarı ve hatırlatma yapmak istiyorum. Bu uyarımı dikkate almayanlar Türkiye’de birçok ilde seçimi kaybedecekler. AK partinin en önemli oy potansiyeli olan 16 milyon emeklinin hakkını vermezseniz en düşük emekli maaşı 15 bin olsa da büyük tepki çekeceksiniz. Elinizi vicdanınıza bırakın tek bir insan 10 bin lira ile yaşayabilir mi ailesini geçindirsin? 5-6 kişilik öğrencisi olan aileleri siz hiç mi düşünmezsiniz? Emeklilerin çoğu sessiz bir bomba! Ve ben çoğuyla konuşuyorum biz asgari ücretin iki katı maaş alıyorduk şimdi asgari ücretin altında alıyoruz ve kimse bizi ciddiye almıyor göstermelik ve uyutan sözler sarf ediliyor bu kez sandıkta cevap vereceğiz diyorlar haberiniz ola… Bu yanlış bilgi ve bilgilendirmeden vazgeçin…! Örneğin Van’da 65 bin emekli var aileleriyle birlikte tüm ülkemizdeki emeklileri hesaba katın derim yoksa emekliler sizi sandıkta hesaba çekecek…
En düşük maaş 10 bin olsun kararı alanlara vicdanınız varsa samimiyseniz ki bu konuda büyük umutsuzluğa düşürdünüz vatandaşı, sadece bir yıl aylık 10 bin lirayla geçinin de göreyim gerçek yüzünüzü… Siz tam anlamıyla bu milletle alay ettiniz başka türlü bir ifadesi yok bu haksızlığın…
Bordrolu çalışanlardan yüksek oranda vergi kesiliyor. Vergi toplama sistemi adil değil. Çok yüksek geliri olan, yüksek kira girdisi olan diğer ifadeyle vergi kaçıranlardan vergi almak yerine toplumun omurgasını oluşturan küçük esnaf ve çalışanlara yüklenmenin sosyal patlamaya yol açacağını kimse neden görmek istemiyor. Vergi veren daha çok vergi, vergi kaçıran zenginleştikçe zengin olanı görmemezlik neden? Vergi levhalarının aldatmaca olduğunu yetkililer bilmiyor mu?
İşe alınanlar arasında asıl ihtiyacı olanlar yok! Öncelik adamı olan hatta ekonomik durumu iyi olanlara veriliyor bu haksızlığı nasıl çözeceksiniz..? Ve bu haksızlığı yapanlara ne zaman hesap soracaksınız..?
Atamalarda ve görevlendirmelerde ehliyet ve liyakati ne zaman gündeminize alacaksınız?..
Halk ile yaptığım görüşmelerde AK partide aşırı torpil ve adaletsizlik var. Kendi yakınlarına iş yapıyorlar, halkı görmezden geliyorlar, aşırı şımarmışlar deniliyor..! Bir aileden 5- 10 kişi işe yerleştirilirken ihtiyaç sahibi bir ailede tek bir kişi iş bulamıyor.
Defalarca çeşitli zeminlerde hatırlatma yaparak uyarmalarımıza rağmen, AK partinin son seçimidir,. Görüntü şu: ANAP gibi yok olup gidecek düşüncesiyle herkes yangından mal kaçırır telaşında. Son zamanlarda ne vursak kardır hesabıyla hareket edenlerin sayısı bayağı fazla. Ne hikmetse görmezden geldiğiniz ve kısa sürelerde siyasete girdikten sonra çevresiyle birlikte çok ama çok zengin olanları hatta Karun’laşanları ne zaman görüp hesap soracaksınız?
Bir de yarı yarıya kara kutu görevi yapan tayfadan toplum çok rahatsız. Kara kutular şu kurumu bu kurumu ele geçirmiş deniliyor. El atmadıkları kurum kalmamış.
Görünüşte kendi adına iş yapıyor ihale alıyor ama arka planda güçlü isimlerin işin gerçek sahibi olduğu ve işi bağladığı ileri sürülüyor. Yani hiçbir şey göründüğü gibi değil.
Muhalefete gelince hem yerelde hem genelde AK partinin yanlışlarını eksiklerini doğru biçimde dile getirecek bir muhalefet olmadığı için muhalefete güvenmiyoruz diyor vatandaş..
Türkiye’nin en büyük sorunu muhalefet diyen halk toplumun beklentilerini karşılayacak bir düşünce dünyası yok diyor muhalefetin..
Muhalefet ülkenin yüzde 40’nın düşüncelerine saygı duyuyor diğerlerine iktidara gelmek için samimiyetsiz davranıyor fikri hakim..
Türkiye’nin kalkınması, gelişmesi, her alanda adaletin sağlanması için güçlü iktidar gibi güçlü güvenilir muhalefete büyük ihtiyacı var.
Filistin, Suriye, Rusya, PKK, ABD, Çin, Ukrayna vs.. gibi politikalarında muhalefetin Türkiye halkı gibi düşünmediğini bu nokta küçük bir azınlığın temsiliyetini yapıyor düşüncesine sahip halk…
Aynı endişelerin Van ilimizde daha çok taşındığını belirtmek ve hatırlatmak isterim bütün partilere.
En önemlisi emekliler…
Duaları da bedduaları da tehlikeli değil mi?
Sakın altında kalmayasınız?...
