Yerel seçimlere 3 aydan az bir süre kala hükümet tarafından gündeme getirilen 600 bin taşeron işçinin kamuda kadrolu olarak çalıştırılması yönündeki haberleri Van Olay Gazetesine değerlendiren Güvenlik-İş Sendikası Doğu Anadolu Bölge Başkanı Zahit Çakır, bu haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, "bu haber de yıllardır bizlere müjde müjde deyip kandırdıkları haberlerden bir tanesidir" dedi.
"Taşeron modern köleliğin adıdır"
Taşeron işçileri hizmet alımı yöntemiyle, şirketlerden ucuz çalıştırılan işçiler olarak tanımlayan Zahit Çakır, "Taşeron; hizmet alımı yöntemi ile şirketlerde ucuz işte çalıştırmanın modern adıdır. Eskiden bu insanlar pazarlarda köle diye alınıp karın tokluğuna çalıştırılırdı. Şimdi ise şirketlerde alınıp aç aç çalıştırılmaktadırlar." Dedi.
"Paket tasarıya eklenen madde sadece 10 bin civarında taşeron işçiyi kapsıyor"
Hükümetin bu yönde atacağı cesur bir adımın kendilerini memnun edeceğini ifade eden Başkan Çakır, "Ama yalan haber, balon haber… Yıllardır bizi müjde müjde deyip kandırdıkları haberlerden bir tanesidir. 600 bin tane işçinin kadroya alınması yolunun açıldığını iddia ediyorlar. Fakat sadece paket tasarının içerisine ekledikleri madde 10 bin civarında mahkemelere verilen işçimizi kapsamaktadır. Bu da uluslar arası International Labour Organizatio(ILO) sözleşmesinde Türkiye zor durumda kaldığından dolayı bu yapılıyor. Hükümet zor durumda kalmamak için bu mahkemeyi kazanan 10 bin -11 bin civarında taşeron işçiyi kadroya alacak bu diğer işçilere emsal teşkil edecektir. Onlarda mahkeme açıp mahkeme kararından sonra bu 600 bin işçinin kadroya geçmesi gözlenmektedir. Yoksa hükümet durduğu yerde 600 bin asıl işçi ya da kurum işçisine kadro vereyim demiyor. Sadece ufak bir yol açıyor. Ve işi mahkemelere bırakıyor." Şeklinde konuştu.
"Çalışma ve Sosyal Bakanlığı'ndan beklentimiz insanca bir ücret"
Hükümetin AB ile imzaladığı ILO sözleşmesinden dolayı zor durumda kalmamak için böyle bir yönteme başvurduğunu öne süren Çakır, "Hükümet altına imza attığı ILO sözleşmesinden dolayı zor durumda kalmıştır. Burada kendini haklı çıkarmak için paket tasarının içerisine böyle bir madde eklemeye çalışıyor. Bir de mahkemelerce kazanılan dosya ve Avukat paraları külfetinden kurtulmak için başvurulan bir taktiktir. Neticede hem Avrupa Birliği'nde hem de ILO sözleşmesinde başka devletlere karşı kendini haklı duruma düşürmek için böyle bir iyileştirme yoluna gidiyor. Ama bizim Çalışma ve Sosyal Bakanlığı'ndan beklentimiz asıl zorda kalmadan, sıkıntıya girmeden ve başka devletleri düşünmeden ILO'nun altına atığı imzayı düşünmeden, İnsanlığı, insanca yaşamaya yetecek bir ücreti düzenleyip bu 600 bin arkadaşımıza, hiç kimsenin baskısı altına kalmadan vermeleri gönlümüzü daha çok hoş ederdi. Ve bizi daha çok tatmin ederdi." İfadelerini kulandı.
"Bu adaletsizliği düzeltin!"
Bu yöntemin uygulanması halinde hukukun kendilerine yol verdiği kadar haklarını savunacaklarının altını çizen Çakır, "Hükümete çağrımız asıl işe eşit ücret verilmesidir. Ayni odada çalışan aynı işi yapan iki kişiden biri 2 bin 500 lira alıyor diğeri 900 lira alıyor. 900 lira alan düğerinin işini de yapıyor. Burada hem bir ücret eşitsizliği var. Hem de bir adaletsizlik. Mahkemeler adaletsizlik diyor, insan vicdani adaletsizlik diyor, kanunlarımız adaletsizliktir diyor. Ama nedense düzeltme konusuna hiç kimsenin çaba gösterdiğini görmüyoruz. Yalan yanlış tezgâh altı haber yaptırıp taşerona müjde haberlerini kesip insanların umutlarıyla alay etmesinler. Kadro haberine gelirse SSK uzmanı Ali Tezel'in yorumlarına dayanarak muvazaa kararıyla Yargıtay'dan onaylanan mahkeme kararına dayanarak ortaya atılan bir yorumdur." İfadelerini kullandı.
Ayrıca İLKHA'ya taşeron işçilerin sesini gündeme getirdiği için teşekkür eden Zahit Çakır; "Bizim yetkililere tek çağrımız adaletli olsunlar. Hakkı adaletli olarak dağıtsınlar yoksa roji mahşerde bunun cezasını çekeceklerdir" diye konuştu. Murat Dalgın