SİYASETÇİLERİMİZ KAÇ DİL BİLİYOR?..

SİYASETÇİLERİMİZ KAÇ DİL BİLİYOR?..
Aslında kim olursa olsun kaç dil bilmesi hiçbir şey ifade etmez, insan olmadıktan sonra!..
Peki, insan olmanın kriterleri nelerdir diye baktığımızda,
Herkesin hak ve hukukuna saygılı olmak!..
Başkalarının yaşadıklarını anlamak için Empati duymak!..
Kendisi için istediğini başkası için de istemek!...
Başkalarının gözyaşları ve alın terleri üzerine kendisine gelecek inşa etmeyi denememek!..
Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrenmemize karşılık insan gibi bir arada yaşamaya alışmak, kimseyi tehdit etmeden saldırmadan birlikte güzellikleri paylaşmak lazım..
İki tane “mirişk”(tavuk) insanların birbirleriyle uğraşmasını fırsat bilerek sokakta geziyorlar.
Birisi birden miyav diye bir ses çıkarır!...
Diğeri, “geje biz mirişkiz gıtgıdaaak deriz!...
Öteki mirişk, “hey geje gej”
Bu devirde herkes iki dil biliyor.
Eğitim şart eğitim!...
Sahi mirişkin bile farkına vardığı bu eğitim neme nem bir şey?..
Sahi, daha fazla eğitim alanların provokatörlük mesleğine dadanarak, şantajların tehditlerin kısacası yapılanların edilenlerin tamamını bu meslek gurubuna yıkmasınlar…
Ancak unutmasınlar ki, balık sudan çıktıktan sonra kokmaya başlar, koku etrafı sardıktan sonra önlenmesi çok zor olur.



Yukarıdaki karikatüre bakın eğitime tabi tutulmuş bir insan, kendisinin esiri olduğu TV’yle nasılda av yakalamaya çalışıyor…
Başarır mı bilinmez ancak bilinen bir şey var ki, o da insan denen yaratığın,
Sosyal ve siyasal hayatta, kendisinin dışında başkalarının varlığına tahammül etmediği edemediğidir…
Tahammül edemediği için sürekli ç.atışma içinde olmasıdır!...
30 Marta kadar av serbestliği var, bakalım kim kimi nasıl avlayacak?
Kim kimin avına nasıl düşecek?
Av yakalamak, avına düşürmek için olmadık entrikalar, olmadık vaatler, olmadık fırıldaklar ortalıkta dönüp dolaşıyor…
Bu filmin bir sonu var 30 Mart Pazar saat 16.00’ya kadar,
Ondan sonra sandıklar açılacak oltaya takılmak yok burada çünkü avcılar olta yerine ağ kullanıyorlar.
Ağ kullananlar oltacılara nazaran biraz daha vicdansız olurlar.
Tıpkı kendileri dışında çalışma yapılmasına müsaade etmeyenler gibi.
Demek ki mirişkin dediği gibi, çok dilli olmak eğitimle ilintili,
Bundan sonra hangi eğitim sorusu ortaya çıkıyor,
Buna da herkesin cevabı kendi durduğu yere göredir!.....
Yine başa dönüyoruz yenide soruyoruz sahi, “siyasetçilerimiz kaç dil biliyor?”
yiğiterayvan@gmail.com

Orjinal Köşe Yazısına Git